Didar’ın Kısmeti – Bölüm 9

Tekne gezisi boyunca Sema hanım oğlunu izlemiş, gerçekten ne Songül’e, ne de Songül’ün ailesine karşı bir hatalı davranışını görmemişti. Oğlan ailesini memnun etmek için bütün gün elinden geleni yapmış ama, ara sıra uzaklara dalıp gitmesi, hülyalı hülyalı bakması da annesinin gözünden kaçmamıştı. Levent bunları annesinin dikkatini çekmek için yapmamıştı gerçekte, Didar’ın otelde olduğunu bilerek burada vakit kaybediyor olmak onu gerçekten hüzünlendirmişti. Nihayet gece otele döndüklerinde hemen ona mesaj attı ama, saat geç olduğundan görüp göremeyeceğinden emin değildi.

Didar, Levent’in mesajını görür görmez hemen giyinip aşağı indi, iki sevgili bahçede kimsenin görünmeyeceği bir yere oturup, uzun uzun sohbet ettiler.

Ertesi gün Sema hanım kahvaltıda, Sultan hanımların masasına gelmişti yine eskiden olduğu gibi, oğlunun evleneceğim dediği kızla o olmadan konuşmak istiyordu. Sultan hanım, Sema hanımın yeniden onlarla ilgilenmesinden o kadar memnun olmuştu ki, kadını nereye oturtacağını, nasıl davranacağını bilemedi. Didar gece geç uyuduğu için Sema hanımdan sonra geldi masaya, onu görünce kibarca selamladı. Daha önce de aynı masada oturmuşlardı Levent gelmeden ama, Sultan hanım ve Özge’den fırsat olmadığı için hiç sohbet edememişlerdi.

“Levent veteriner olduğunuzu söyledi.” dedi Sema hanım.

“Evet hayvanlarda ne buluyor bilmiyoruz, ama bütün gününü onlarla geçiriyor, hatta geceleri bile kaldığı oluyor orada değil mi canım?” dedi Sultan hanım hemen araya girerek.

Didar daha ağzını açmaya fırsat bulamadan gelen bu yoruma karşılık, “İşimi severek yapıyorum” dedi gülümseyerek.

“Ares’in hayatını kurtamışsınız.”

“Ares şu oğlunuzla gelen koca köpek mi? Maşallah gayet iyi görünüyordu” dedi Sultan hanım yeniden dikkati kendine çekmek için.

Sema hanım onun yüzüne bakıp, yeniden Didar’a döndü.

“Parazit sorunu vardı Ares’in, bir gece klinikte kaldı benimle, hepsi o.”

“Levent köpeğine çok düşkündür ama, köpeği dışında da pek sorumuluk aldığını görmedim açıkçası.” dedi Sema hanım bu kez.

“Yo kafe konusunda da çok sorumluluk sahibi, inanın, orada olduğu zamanlar her şeyi kendi elleriyle yapıyor, üstelik gerçekten de iyi.”

“A kafeyede gittiniz o zaman?”

“Şey evet, Ares iyileşince davet etmişlerdi teşekkür olarak.”

Sultan hanım artık dikkatin Didar’da uzaklaşmasını istiyordu, “Sizin de misafirleriniz vardı sanırım, oldukça yoğundunuz özlettiniz kendinizi.”

“Evet, bir ahbaplarımızla beraberdik, dün de Levent tanıştı onlarla, belki siz de tanışmışsınızdır, Bülent ve Songül adında iki evlatları var” dedi Sema hanım, Özge’ye dikkatle bakıp.

Özge annesinin gözüne bakıp, ne diyeceğini bilemedi bir an, Sultan hanım atıldı hemen, “Ah evet delikanlı Özge ile çok ilgilenmiş sağolsun, biz tabi sizin yanınızda görünce oğlunuz sandık önce.”

Sema hanım, Sultan hanım masadayken Didar ile sohbete devam edemeyeceğini anlayınca, izin isteyerek kalktı yanlarından. Oğuz bey sohbete hiç katılmamış sadece olan biteni izlemişti sessizce, Bülent denilen o delikanlıyı, Sema hanımın oğlu sanmış olmalarına gülmüştü içinden, demek fısır fısır yapılan planların hepsi otelin sahibi olan delikanlı üzerine gitmişti tatil boyunca. Belli ki Sultan hanım Didar ve Levent’in arkadaşlığından da hiç hoşlanmamıştı, Bülent ahbap oğlu olduğuna göre, Levent için de umut kalmamıştı bu durumda. Sultan hanımın, Sema hanımın ziyaretini kısa tutmasına biraz canı sıkılmıştı ama, en azından yeniden yanlarına gelmişti. Gerçi Bülent ve Özge’yi o gece gördüğünü de ima etmişti ama Özge güzel kızdı, ahbaplarının oğulları kızlarıyla ilgilendiyse bu onların suçu olacak değildi.

Sema hanım kendi masalarına dönerken geldi Levent’de, kendi masaları yerine önce Didar’ların masasına yürüdüğünü görünce durdurdu annesi, “Kahvaltıdan sonra şehre gitmem gerek, babanın işi var, beni sen bırak.” dedi gözlerinin içine bakarak. Levent tam da bu günü Didar ile geçireceğini sanırken, annesinden gelen bu komuta öyle şaşırdı ki, suratının aldığı hayal kırıklığına güldü Sema hanım, “Didar’ı da davet et” dedi sonra gülerek, “Üçümüz gider geliriz.”

Levent’in ifadesi annesinin bu yeni cümlesiyle yeniden şekil değiştirdi ve neredeyse koşarak geldi Didar’ların masasına.

“Günaydın efendim, afiyet olsun.” dedi nazikçe hepsini selamlayarak.

“Günaydın oğlum otursana” dedi Sultan hanım, Özge’nin yanındaki boş sandalyeyi göstererek.

“Hayır teşekkür ederim, kahvaltıdan sonra annemi şehire götüreceğim de, izin verirseniz Didar’ı da almak istiyoruz yanımıza” dedi Oğuz beye bakarak.

Oğuz bey gülümseyerek salladı başını. Sultan hanımın bir gol daha yediğini düşünüp mutlu olmuştu içinden. Gerçekten de Sultan hanımın surat ifadesi değişmişti. Bir türlü eski pozisyonunu yakalayıp, aileye kaynayamıyordu eskisi gibi.

“E Özge’de gelsin sizinle” dedi çaresiz kalınca.

“Annem sadece Didar’ı davet etti” dedi Levent dudaklarını ısısrarak. Terbiyesizlik etmek istemiyordu ama, Özge’ninde onlarla gelmesi olmazdı doğrusu. Aklına birden gelen cümleyi söyleyivermişti hemen. Oğuz beyin yüzüne baktı hemen, kızgın mı diye ama, onun hâlâ gülümsediğini görünce, “Teşekkür ederim” diyerek hızla uzaklaştı masadan.

“Ne yapacakmış Didar’ı Sema hanım?” dedi Sultan hanım ters ters.

“Belki şehirde hayvanları vardır onları gösterecektir” dedi Oğuz bey de gevrek gevrek gülerek, dönüp kızına göz kırptı.

Didar’da heyecanlanmıştı Levent’in söylediklerinden sonra, demek gerçekten ailesine bahsetmişti aralarındaki ilişkiden ki, kadıncağız onunla zaman geçirmek istiyordu.

Babasından izin alıp hemen odasına çıktı giyinmek için ve Levent’e mesaj attı, “Biraz heyecanlıyum.”

“Kendin ol yeter, annem seni sevecektir” yazdı Levent.

Levent ve Didar’ın tahmininden daha iyi bir gün yaşadılar birlikte, Sema hanım bir çok soru sorup Didar’ı sıkıştırsa da, gerçekten onu sevmişti. İlk kez oğlunun bu kadar aklı başında düzgün bir kızla birlikte olduğunu görmekte onu memnun etmişti doğrusu. Sultan hanımın her ne kadar babasıyla evli olsa da, kızın gerçek annesi olmadığına da sevinmişti aslında, gerçi evlenirlerse aile olacaklardı ama, kızın da onlara karşı aşırı bir ilgi ve sevgisi olmadığını hissetmişti konuşmalarından. Yine de kocasıyla konuşmadan Levent’e bir şey söylememeye karar verdi.

Öğleden sonra Levent ve Didar bu kez, Oğuz beylerle vakit geçirdiler, Oğuz bey de Levent’i tanımak istiyordu. Sultan hanım ve Özge buna daha çok sevinmiş olsalarda, üçünün konuşmasını diledikleri gibi bölüp konuyu kendilerine çeviremeyince, seyirci kalmayı seçmek zorunda kaldırlar. Özge  artık sıkılmaya başlamıştı, Bülent o günde ortalarda olmadığı gibi, mesajlarına da cevap yazmıyordu. Levent’den öğrenebildikleri kadarıyla bir tekneleri vardı ve otelde değil teknede kalıyorlardı. Annesinin ısrarı olmasa Özge çoktan dönerdi eve, hiç değilse kendi arkadaşlarıyla daha iyi vakit geçirebilirdi böylece. Annesinin dediklerini yapmaktan ve bir sonuç alamamaktan canı sıkılmıştı iyice. Bir kaç gün daha Bülent ortalarda gözükmesse belki o da Didar ile birlikte dönerdi. Hoş Didar’da halinden öyle memnun görünüyordu ki, geldiğinde söylediği gibi bir kaç gün kalıp döner miydi bilmiyordu.

Bütün günü iki ailenin gönlünü yapmakla geçiren Didar ve Levent, Oğuz beyden de izin alaraki ertesi günü birlikte otel dışında geçirmeye karar verdiler. Levent’in bildiği çok güzel koylar vardı. Didar’ın tatil süresi gerçekten de, sona eriyordu. Medusa’yı arkadaşına bırakmıştı, ayrıca klinikte randevuları vardı. O yüzden burada birlikte geçirecekleri çok vakitleri kalmamıştı ama, nasılsa döndükten sonra da istedikleri gibi görüşebilecekleri için ikisini de huzursuz etmiyordu bu konu. Artık aileleri de aralarındaki ilişkiyi bildiğine göre, daha çok zaman geçirebilir ve kimbilir çok yakında bu ilişkiye bir ad bile koyabilirlerdi.

Ertesi gün de Bülent bütün gün ortalıkta gözükmeyip, Özge’nin mesajlarına yanıt vermeyince, Sultan hanım artık iyice hırslanmıştı. Zaten Didar’ın Levent ile olan ilişkisinden yeterince rahatsız olmuş, üstüne üstelik, Özge’nin avladım dediği oğlan da ortalarda yoktu. Resmen kızıyla oynamıştı, bu kabul edilebilir bir şey değildi. Özge annesine, “Oğlanı biz ayarttık anne saçmalama!”, dediyse de, Sultan hanım öfkesini alacak bir yerler arıyordu. Oğuz bey karısının giderek artan sinir katsayısını farketse de, hiç oralı değildi. Kocasından da beklediği ilgi ve desteği görmeyen Sultan hanım sonunda Sema hanım ile konuşmaya karar verdi. Hiç kimseye bir şey söylemeden kadını ilk gördüğü yerde, “Sizinle konuşmak istediğim çok özel ve önemli bir mevzu var” dedi. Sema hanım Levent ve Didar hakkında konuşacaklarını sanıp, kadını geri çevirmedi. Sonuç olarak onlar hâlâ otel müşterisiydiler ayrıca.

“Buyurun ofise geçelim, orada bizi kimse rahatsız edemez” dedi.

Birlikte Sema hanımın ofisine geçip kapıyı kapattılar.

“Bakın Sema hanım, aslında bu tür mevzu  ile sizi rahatsız etmek istemezdim ama, siz bizi, biz de sizleri tanıdık az çok. Sizin de evladınız var.”

Sema hanım, Sultan hanımın konuya böyle girmiş olmasına biraz şaşırsa da, belli etmedi, “Evet sizi dinliyorum buyurun.” dedi yeniden.

“Sizin şu ahbabınızın oğlu Bülent bey, kızıma oldukça ilgi gösterdi, daha önce de söylemiştim. E tabi Özge hoş bir kız anlıyorum. Ancak kendisi günlerdir ortada yok, yani kızımın da bir gururu var anlıyorsunuz değil mi?”

“Hayır anlamıyorum, ahbabımızın oğlunu bulup, kızınızla mı görüştürmemi istiyorsunuz?” dedi Sema hanım şaşkınlıkla.

“Özge’nin telefonlarını açmıyormuş, yani bunlar genç çocuk, içki biraz fazla kaçınca ileri gitmişler, anlıyor musunuz? Benim kızımın …”

“Çok özür dilerim Sultan hanım” diye sözünü kesti Sema hanım kadının, “Biz müşterilerimizin özel hayatlarına müdahale edemeyiz, anlıyorsunuz değil mi?”

“Ben size bir anne olarak..”

“Çok özür dilerim gerçekten, Özge’nin üzülmesine üzüldüm elbette bir anne olarak, ama erkekler güvenilmezdir siz de biliyorsunuz, kızınızı bu konuda uyarmış olmanızı dilerdim.” diyerek ayağa kalktı Sema hanım ve kapıyı açtı Sultan hanıma.

“Didar..” diyecek oldu Sultan hanım, Sema hanım, “Evet ne olmuş Didar’a?” diye sorunca vazgeçti. Düşünmeden bir şey söylerse Oğuz beye açıklayamazdı şimdi.

“Didar ve Oğuz beye söylemezseniz sevinirim” diyerek toparladı cümlesini.

(devam edecek)

Bölüm 1

https://gulserenkilincyazar.com/2018/06/13/didar/

Bölüm 2

https://gulserenkilincyazar.com/2018/06/14/didarin-kismeti-bolum-2/

Bölüm 3

https://gulserenkilincyazar.com/2018/06/15/didarin-kismeti-bolum-3/

Bölüm 4

https://gulserenkilincyazar.com/2018/06/16/didarin-kismeti-bolum-4/

Bölüm 5

https://gulserenkilincyazar.com/2018/06/17/didarin-kismeti-bolum-5/

Bölüm 6

https://gulserenkilincyazar.com/2018/06/18/didarin-kismeti-bolum-6/

Bölüm 7

https://gulserenkilincyazar.com/2018/06/19/didarin-kismeti-bolum-7/

Bölüm 8

https://gulserenkilincyazar.com/2018/06/20/didarin-kismeti-bolum-8/

 

Didar’ın Kısmeti – Bölüm 9’ için 2 yanıt

  1. Ellerinizle sağlık merakla hikayenin devamını bekliyorum.çok akıcı bir dille yazıyorsunuz. Su gibi , hiç bitsin istemiyorum.

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s