Boynu eğriler – Bölüm 7

Arkamı döndüğümde medyum ve yanında bir iki kişi daha bana bakıyorlardı. “Bunlar benim arkadaşlarım,” dedi medyum, “kasaba da evleri var.  Ben de buraya geldiğimde orada kalıyorum. Şimdi sizi o eve götürecekler. Ben de burda işim bitince geleceğim. Konuşuruz.” İkisi kadın, biri erkek olan insanların kim olduğunu sorgulamadan kabul ettik söylenileni. Erkeklerden biri zaten kuş kadar… Read More Boynu eğriler – Bölüm 7

Boynu eğriler – Bölüm 6

O gece sabaha kadar bir o yana, bir bu yana döndüm durdum. Sabah erkenden çantama sığdırabildiğim erzakla çıktım evden. Üşümemek için ne bulduysam üst üste giymiştim zaten. Bir ayaklarım ıslanıyordu batıp çıkmaktan ama ona da yapacak bir şeyim yoktu. Evden çıkarken ıslanmasın diye geçirdiğim naylon poşetleri çıkarmak zorunda kalmıştım. Hem parçalanıyordu hem de daha çok… Read More Boynu eğriler – Bölüm 6

Boynu eğriler – Bölüm 5

Ağa ile kumaları geldiğinde biz büyük hanımla işleri halletmiş, yemekleri yapmıştık çoktan. Kumaların demesine göre kasabada haftaya gene panayır olacaktı. Ağayı iknaya uğraşıyorlardı onları da panayıra götürsün diye. Hoca bir hafta sonra geleceğini söylemişti. İmam nikahı yapılacağından ağa kasabaya inmek istemiyordu yeniden. Zaten bu işin ertelenip durmasına öfkesi büyüktü. Kış iyice bastırmıştı. Ağanın dağdaki evinde… Read More Boynu eğriler – Bölüm 5

Boynu eğriler – Bölüm 4

Yeniden eve döneceğim diye öyle mutlu oldum ki konuşmaya kulak misafiri olunca, bir an önce beni köye yollayacaklar diye bekledim iki gün. İki gün ihtiyarların ağzını bıçak açmayınca sordum Munise teyzeye. “Çarıklının dölü zaten ağzın varıp ana diyemedin! Arsız arsız bir de eve mi göndereceğiz sandın seni. Ben senin tohumuna mu saydım kız onca parayı… Read More Boynu eğriler – Bölüm 4

Boynu eğriler – Bölüm 3

Bir hafta evde anama yardım etmekle geçti. O zaman anladım her gün okula giderken evden çıkmaya alışmıştım aslında. Evde anamın, Yusuf’un babamın emir eri gibi ordan oraya sürüklenip durdum. Kolumun askıda olmasının bir önemi yoktu. Bir işe yaramak zorundaydım. Neyse ki para kesilmeyecekti. Eğer öyle olsaydı bütün hafta Yusuf’tan yediğimin iki katı dayak yerdim muhtemelen.… Read More Boynu eğriler – Bölüm 3

Boynu eğriler – Bölüm 2

Neredeyse dibine  gelmiştik kalabalığın, şimdi bir tanıdığa rastlasak saklanacak  yerimiz yoktu. Çadırlardan önce kurulan at arabalarına vardık. Bunların önlerinde atları yoktu, yük taşınan yerleri oda gibi yapılıp, pencerelerine cam bile takılmıştı. Hepsinin üzerinde içeride ne olduğu yazıyordu. “Melike bu kadar yeter, buradan görebiliriz komikçikleri!” desem de büyülenmiş gibi at arabalarının önüne dolandı. Tam arkasından yürüyüp,… Read More Boynu eğriler – Bölüm 2

Boynu eğriler – Bölüm 1

Haritada bile yeri görünmeyen bir köydü bizimkisi. Öyle silinmişti ki resmi defterlerden ne okulu vardı, ne asfaltı, ne bir camiisi. Köylünün çabasıyla muhtarlığın misafir evi diye yapılan tek odalık evin damına dikilen minareden okunuyordu ezan.  Mustafagilin dedesi okuyordu onu da, imam da yoktu köyde çünkü. Zavallı adamın beli, bacağı ayrı ağrıyorken minare niyetine yapılan köşeli… Read More Boynu eğriler – Bölüm 1