Hayat istediğini verecek – Bölüm 5

Gonca çizimi alıp çantasına yerleştirdi yeniden. Hava iyice serinlemeye başlamıştı, ateşine rağmen tişörtünün ıslaklığı yüzünden üşümeye başlamıştı şimdi. Alparslan’ında tişörtü ıslak olduğu için giyemiyordu. İkisinin de rüzgardan korunacak bir durumları yoktu şimdi dokuzuncu kattaki terasta.

“Masaların bazılarında örtüler görmüştüm” dedi Gonca.

O söyleyince kızın titrediğini farketti Alparslan, gidip dolandı hepsini ve bulduğu bir kaç örtü ile geri geldi. Hepsini onun üzerine doladı sıkıca. Sonra eliyle ateşini kontrol etti. Kız hâlâ titriyordu.

“Hem bu kadar sıcak olup, hem nasıl titreyebiliyorsun anlamadım.”

“Nöbet yapıyor olmalı, sen hiç hasta olmadın mı?”

“Hayır ben pek hasta olmam!”

Sonra yanına oturup kolunu doladı Gonca’nın zayıf bedenine ve onu iyice kendisine çekti.

“Bundan birine bahsedecek olursan seni okulda barındırmam ona göre” dedi sonra yumruğunu kafasına vuruyormuş gibi yapıp.

“Söylesene ne buluyorsun o çevrendeki insanlarda” dedi Gonca, ne kadar ahmak bulsada bir Yunan tanrısının kollarında olmak hoşuna gitmişti. Titremesi de azalmıştı hem böylece. Hiç değilse biraz sohbet edebilirlerdi şimdi.

“Nesi varmış ki onların?” dedi Alparslan.

“İşte ben de onu soruyorum nesi var onların?”

Karanlığa bakarak düşündü biraz Yunan tanrısı, içindeki boşluğu dolduramayan bir insan grubu olduklarını biliyordu elbette o da. Bunu defalarca düşünmüştü daha önce ama şimdi bu şişeye içindekileri döküp dökmemekte tereddüt ediyordu. Belki o gözlükleri çıkarıpta sorsa ağzından  birer birer dökülürdü kelimeler.

Kim bilir belki de o da onlara benzemişti aralarında. Kollarında olan şu kız hakkında düşündüğü şekilciliğe bakılacak olursa tam olarakta öyleydi. Onun o kalın camların ardında bir ucubeye benzediğini düşünüyor ama camlar ortadan kalkınca gördüğü derinlikten korkuyordu. Belki de asıl cam onun gözlerindeydi bu yüzden. Belki de asıl güzellik sadece gözlerinde saklıydı insanların. O güne değin beğendiği kızların vücutları ile ilgilenmişti elbette ama şimdi düşününce hepsinin bakışlarına takılmıştı ilk önce. Sonra o bakışların ardında bir şey bulamanın hayal kırıklığını yaşamıştı bir bir. Oysa şişenin camlarını kaldırdığında sanki yüreğine inen bir merdivene bakıyor gibi hissediyordu insan. Kendi camlarını da kaldırsa belki birileri de onun yüreğine inen bir merdiven bulabilirdi.

Nihal’i düşündü sonra. Akıllı bir kızdı Nihal ama onun gözlerine baktığında gördüğü tek şey buydu. Akıl. Güzeldi ve akıllıydı. Babasının evlenmesi için seçtiği eşti sadece. Onun gözlerinden yüreğine inen bir merdiven olduğunu düşünmemişti daha önce. Aslında kimse için düşünmemişti. Koltuk altındaki bu şişe gözlüklü sıcaklığın ne garip bir etkisi vardı üzerinde.

“Bilmiyorum aslında” dedi bir süre sonra mırıldanır gibi, “Gerçekten bilmiyorum”

Gonca’nın düzenli ve derin nefesini duydu sonra, ıslak bir kedi yavrusu gibi uyumuştu göğsünde şimdi. Muhtemelen sıcak rahatlatmıştı onu biraz.

Başka bir bedeni, sıcaklığı ile uyutmak hiç bu kadar mutlu etmemişti Alparslan’ı. İnsanlarla kurduğu bağın şekli yanlıştı belki de bu güne kadar. Hayvanları sevdiği gibi sevemiyordu örneğin onları. Köpeğini düşündü. O da Gonca gibi sadece onu hissettiğinde ve gördüğünde rahatlıyor gibi davranıyordu. Sevgiden başka bir beklentisi yoktu. Ne fiziğinden ne de parasından etkileniyordu. Tek istediği sevgi ve dostluğuydu ve yüreğinde bir tek onunlayken boşluk hissetmiyordu.

Derin bir iç geçirdi kendi kendine. Sonra kapının diğer tarafında yanan ışığı farketti önce ve sonra güvenlik görevlisini gördü açılan kapının önünde. Kartallar hemen arkasından başlarını uzatmış bakıyordu onlara.

Okan’ın ima ile başını salladığını görünce, kolunu Gonca’nın arkasından çekmek istedi önce ama sonra kızın hasta olduğunu düşününce vazgeçti.

“Şişe uyan kurtulduk!” dedi onu dürterek. Gonca kırpıştırarak açtı gözlerini karşısında güvenlik ve Kartalları’ı görünce kaldırdı başını.

Serhat’ın telefonunun patlayan flaşı ikisinin de gözlerini görmez etti bir kaç saniyeliğine. Onların bu halde fotoğraflarını çektiğini anlayınca kolunu çekip fırladı Alparslan oturduğu yerden. Semih gidip Gonca’nın kalkmasına yardım etti onlar boğuşurlarken.

“İyi misin?” dedi Semih nazikçe onu tutarken. Hasta görünüyorsun.

“Biraz üşütmüşüm sanırım, Alparslan’ın üzerine kustum akşam” dedi Gonca üzerini başını düzeltirken.

Semih onlar geldiğinde hâlâ terasta olmasına rağmen, onlar manzaraya bakarken sessizce çıkmıştı kapıdan. Akşam Serhat ve Okan  Alparslan’a ulaşamadıklarını söyleyince evden aramışlar, orada da olmadığını öğrenince gelip bakmaya karar vermişerdi. Aslında akıllarına gelen onların terasta kilitli kalmış olabilecekleri değildi ama böylece kurtulmalarına da yardım etmişlerdi.

Aşağı indiklerinde Gonca güvenlik görevlisinden bir taksi çağırmasını rica etti. Alparlsan arabayla bırakabiliriz dese de yurda döndüğünde dedikodu olacağını söyleyip itiraz etti ona. Uyumak biraz toparlanmasına yardım etmişti. Serhat ve Okan ikisinin konuşmalarını taklit ederek dalga geçiyorlardı hâlâ.

Semih taksinin kapısını açıp binmesine yardım etti ve sonra eğilip kulağına “Yanında yeterli para var mı?” diye fısıldadı.

Bu nazik davranış gülümsetti Gonca’yı.

“Harçlığımı yeni gönderdiler merak etme”

Gonca gider gitmez çift taraflı sorguya çektiler Alparslan’ı. Üzerinde tişörtü yoktu. Kız kollarındaydı ve hiç bir şey olmadığına inanmalarını mı bekliyordu, mümkün değildi.

Alparslan zaten onlara anlatmaya niyetli olmadığı gerçek hikayeyi istedikleri şekliyle anlattı onlara. Kız onu terasa götürmüş sonra da dudaklarına yapışmıştı. Tamam çirkindi falan ama kapının da kilitli olduğunu anlayınca bu fırsatı değerlendirmişti elbette. Sonra da kollarında yorgunluktan sızmıştı işte.

Semih masaya elini vurup kalktı yanlarından.

“Nesi var bunun?” dedi Serhat.

“Boş ver daha çözemedin mi?” deyip Alparslan’ı sıkıştırmaya devam  etti Okan. Detay duymak istiyordu.

“Tamam çok yoruldum yeter bu kadar!” deyip devam etmedi Alparslan. Şişe’nin onurunu zedelemek istemiyordu bunları eğlendirmek için. “Sadece öpüştük işte, hepsi o kadar. ”

Ertesi gün bütün okul Alparslan ve Gonca’nın aşkını konuşuyordu. Okan ve Serhat inanmayanlara fotoğrafları göstermişlerdi. Alparslan’ın hayranları bu dişleri telli ve şişe gözlüklü kıza yenildiklerine inanamıyorlardı.

O sabah okula geldiğinde  herkesin kendisine tuhaf tuhaf bakmasının nedenini anlayamadı Gonca. Ta ki kantinde Alparslan’a rastlayana dek. Alparslan okuldaki imajını korumak için fotoğrafta görünen dışındaki gerçeği anlatmamıştı elbette kimseye. Bu yüzden onların inandığı şekilde davranmak  en iyisiydi. Gonca’nın geldiğini görür görmez yanına gitti ve elini onun omuzuna attı.

“Sakın  bozma!” dedi fısıltıyla önce, sonra herkesin duyabileceği bir sesle “İşte benim aşkım gelmiş” diyerek onu kantinin dışına doğru sürükledi.

Onlar kantinden çıkar çıkmaz uğultular yükseldi arkalarından.

“Bana da açıklamak ister misin?” dedi Gonca onun omuzundaki elini iterek.

“Şöyle ki şişeciğim biz artık seninle sevgiliyiz bütün okul buna inanıyor.”

“Onlara üzerine kustuğumu söylemedin mi?”

“Hayır, sen de söylemezsen sevinirim. Biraz rol yapar sonra ayrıldık deriz, senin içinde iyi olmaz mı?”

Bu imaya sinirlenen Gonca hırsla bir tokat indirdi Alparslan’ın suratına. Tokadın etkisiyle söylediğinin anlamını farkeden Alparslan, önce kimse gördü mü diye etrafını kontrol edip, “Tamam öyle demek istemedim” dedi nazikçe.

“Neden seninle bu oyuna ortak olayım ki?”

“Çünkü bana borçlusun, dün gece sana baktım.”

Böyle bir cevap beklemeyen Gonca, yatıştı. Haklıydı, dün gece üzerine kusup, sızmasına rağmen hiç bir şey söylemeden bakmıştı ona. Üstelik kimseye de anlatmamıştı yaşadıkları rezillikleri. Ayrıca ahmakta olsa gerçekten yakışıklıydı. Hatta belki biraz iyiydi bile. Evet göründüğü kadar serseri değildi. Son kararı buydu.

(devam edecek)

 

Bölüm 1

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/23/hayat-istedigini-verecek-bolum-1/

Bölüm 2

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/24/hayat-istedigini-verecek-bolum-2/

Bölüm 3

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/25/hayat-istedigini-verecek-bolum-3/

Bölüm 4

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/26/hayat-istedigini-verecek-bolum-4/

Bölüm 5

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/27/hayat-istedigini-verecek-bolum-5/

Bölüm 6

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/28/hayat-istedigini-verecek-bolum-6/

Bölüm 7

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/29/hayat-istedigini-verecek-bolum-7/

Bölüm 8

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/30/hayat-istedigini-verecek-bolum-8/

Bölüm 9

https://gulserenkilincyazar.com/2018/08/31/hayat-istedigini-verecek-bolum-9/

Bölüm 10

https://gulserenkilincyazar.com/2018/09/01/hayat-istedigini-verecek-bolum-10/

Hayat istediğini verecek – Bölüm 5’ için 9 yanıt

Yorum bırakın