Şans her şeye yeter mi? – Bölüm 2

Firdevs hanımın o gün yorgun  argın geldiği işinin ardından birlikte yemeklerini yediler. Ertesi günü patronun evinde akşam misafirleri olduğu için geç çıkacaktı. Gündüz kızının üniversiteyi dereceyle bitireceğini söylerken duymuştu Perihan hanım onu.

“Yarın uğrasın da, tanışalım bakalım şu kızınla” demişti Firdevs hanıma.

“Kesin sana şirketlerinde iş teklif edecekler” diye heyecanla anlattı Meral’e.

Annesinin coşkusundan öyle etkilenmişti ki, kırmak istemedi. Okul zaten onlara birer iş ayarlayacağından, iş araması gerekiyordu. Firdevs hanımın gözlerindeki gururu görünce, yine de gidip tanışmaya karar verdi patronlarıyla. Aslında daha önce de bir kaç kez gitmişti ama personele ayrılan bölümden eve geçmediği için karşılaşmamıştı ev sahipleriyle.

“Ben akşam üzeri okuldan sonra gelirim, merak etme” dedi sevgiyle sarılarak annesine.

“Şu sana getirdiğim siyah elbiseyi giy” diye tembihledi annesi onu. İtiraz etmedi.

Ertesi gün okuldan sonra, uğradı ihtişamlı villaya. Doğrudan personel kapısından geçip, annesinin yanına gitti. O sırada hazırlıkları denetleyen Perihan hanım, kapıdan giren kızı görünce merakla baktı yüzüne.

“Kızım. Gelsin demiştiniz ya!” dedi Firdevs hanım heyecanla.

“Ah demek o sensin, gel bakalım yukarıda konuşalım seninle” diyerek merdivenlere yürüdü Perihan hanım. Annesinin başıyla onayladığını görünce  o da çıktı peşinden.

Geniş bir çalışma odasına girdiler birlikte. Odanın arka bahçeye açılan penceresinden, bahçede ağırlanacak misafirler için yapılan hazırlıklar görünüyordu. Gerçekten her şey o kadar güzeldi ki, Meral  hayran hayran büyük bahçeyi izledi.

“Anlat bakalım, ne okuyorsun?” dedi Perihan hanım yukarıdan bakan bir edayla. Firdevs hanımın kızının nasıl olup dereceye girebildiğini merak etmişti. Onun kızı Arzu aldırdıkları onca derse rağmen bir yıl uzatmıştı okulu. Ancak seneye mezun olabilecekti.

Meral aldığı bursu ve bölümünü kısaca özetlemeya başladığında, Arzu girdi odaya. Annesinin misafiri olduğunu görünce durakladı.

“Gel Arzu, bu Firdevs hanımın kızı. Adın neydi senin?”

“Meral efendim.”

“Bu da benim kızım Arzu.”

“Tahmin ettim” dedi Arzu onu tepeden tırnağa süzüp, “Bu geçen yaz üzerine krema döktüğüm elbisem değil mi?” diye kıkırdadı arsızca.

Perihan hanımda güldü onunla beraber, “İyi bir tahsil her şeye yetmez Meralciğim, arkan da olması gerekir” dedi ardından.

Annesi bu aile hakkında o kadar güzel şeyler anlatırdı ki, böyle kendini beğenmiş olabilecekleri hiç aklına gelmemişti Meral’in. Annesinin hatırına bir şey söylemedi.

“Neyse tatlım, şimdi misafirlerimiz gelecek. Arzu’nun okulu uzadı bu sene, belki arada gelir biraz çalışırsınız beraber. Ben annenle haber yollarım.” dedi Perihan hanım yüzüne ciddi bir ifade takınarak. Firdevs hanımın düşündüğü gibi bir iş teklifi yerine, bir talimat gibiydi bu daha çok.

“Elbette” dedi yine nazikçe. Nasılsa o işe girdikten sonra annesi bu evde çalışmayacak, bu insanlara verdiği sözleri de yerine getirmek zorunda kalmayacaktı. Başıyla selam verip çıktı odadan. Ana kızın arkasından güldüklerini duydu yine.

Firdevs hanım aşağı inen kızına baktı heyecanla, o kadar emindi ki ona bir iş teklif ettiklerinden. Meral onun heyecanını kırmak istemedi.

“Ne oldu ne söyledi Perihan hanım sana?” dedi merakla.

“Tam konuşuyorduk, misafirleri gelmeye başladı.” diye  geçiştirdi annesini, “Ben şimdi eve gideyim, gece geldiğinde konuşuruz” diyerek öptü yanaklarından. Firdevs hanım kızının eve rahatça dönmesi için çantasından taksi parası çıkarmaya davransa da, kabul etmedi Meral.

Demek  anneciği yıllardır bu insanlarla çalışıyordu, sırf onu sıraya katmak için. Gerçekten canı sıkılmıştı. Bir kez olsun onlar hakkında kötü bir şey anlattığını duymamıştı. Hep ne kadar iyi insanlar olduklarından bahsederdi.

Eve uğramadan, mahalledeki lokantaya uğrayıp, kirli masa örtülerini aldı. Annesi gelmeden onları yıkayıp, ütüleyecekti. Artık dersler bittiğine göre, annesinin el sürdürmediği işleri yapmasında bir sakınca yoktu.

Uykusu gelmesine rağmen, annesini beklemeye karar verdi. Saat gece yarısını geçmişti. Nadir de olsa bazı zamanlar geç geldiği oluyordu Firdevs hanımın. Sonra saat bir oldu, iki oldu, üç oldu. Annesinin bu kadar geç kaldığı olmazdı. Bahçedeki hazırlığı hatırlayınca, geç bitecek bir parti olduğunu düşündü ve beklemeye devam etti.

Yarım saat sonra kapı çalındığında, hemen koştu kapıya. Kadıncağız yorgunluktan anahtarını evde unutmuş olmalıydı. Kapıda annesi yerine iki polis memuru görünce tedirgin oldu birden. Bu saatte polisle ne işleri olacaktı?

“Firdevs Gündoğan’ın evi mi burası?” dedi memur.

Şaşkınlıkla başını salladı.

“Firdevs hanım bu gece bir saldırıya  uğramış, şu anda hastanede” dedi memur.

“Durumu iyi mi?” dedi korkuyla Meral, “Ne saldırısı? Anneme kim saldırmış?”

“Annenizin durumunu hastaneden öğrenebilirsiniz. Biz sizin ifadenize başvurmak için geldik, yarın sabah karakola uğramanız gerekiyor. İyi geceler” diyerek ayrıldı memurlar kapıdan.

Hiç bir şey anlamamıştı. Polise söyleyecek bir şeyi yoktu onun, telaşla giyinip, memurların söylediği hastaneye koştu hemen.

Doktor arkadaşı Şükran’ı aradığında göz yaşlarını tutamıyordu. Gece iki adam annesini ortada hiç bir neden yokken öldüresiye dövmüşlerdi. Zavallı kadın hastaneye yetiştirilemeden ambulansta vermişti son nefesini. Polisler, bir hırsızlık olmadığı için onun ifadesini istemişlerdi. Annesinin bir düşmanı olup olmadığını soruyorlardı.

Şükran Meral’in ağlamaktan yarım yamalak anlattıkları karşısında ne söyleyeceğini bilemiyordu.

“Bekle orada geliyorum hemen” dedi sadece. Burası Şükran’ın çalıştığı hastaneydi. O gece nöbeti olmadığından evde uyuyordu. Meral’in anlattıkları arasından bir tek annesinin vefat ettiğini anlayabilmişti. Meral ile çocukluk arkadaşıydılar. Firdevs teyzenin defalarca sofrasına oturmuştu. Hiç vakit kaybetmeden ulaştı hastaneye.

Meral acil servisin önündeki duvara oturmuş, başı iki elinin arasınd öylece duruyordu tek başına. Şükran hemen arkadaşının yanına gidip sarıldı ona. Söylenecek bir şey kalmamıştı aslında, yapabileceği tek şey ona destek olmaktı bundan sonra.

“Mezuniyetimi bile göremedi” diye hıçkırdı Meral, “Oysa artık rahat edecekti, artık o insanlarla çalışması gerekmeyecekti Şükran. Anacığım şansını yaşayamadan gitti. Ne istemiş olabilirler ondan? Neden? Neden?” diyerek bayılıp kaldı arkadaşının kollarında.

Gözlerini açtığından hastane odasındaydı, başını kaldıracak hali yoktu. Şükran kapıdan girdiğinde onu yine ağlarken buldu.

“Ben  her şeyi hallettim” dedi hüzünle, “Firdevs teyzenin cenazesi bu gün kaldırılacak.”

Cenazenin ardından Şükran onun kendi evlerine gitmesine izin vermedi. Arkadaşını gözünün önünden ayırmak istemiyordu. Ayrıca şimdi o eve dönmesi sadece yaşadığı tramvanın artmasına yol açacaktı. Uzun süredir kullanmadığı yıllık iznini aldı ve o haftayı Meral’i toparlamaya çalışarak geçirdi. Meral mezuniyet törenine katılmadı. Diplomasını sonra alabilirdi ama okuldan gelen telefon onun iki gün sonra bir iş görüşmesine gitmesi gerektiğini bildiriyordu.

“Firdevs teyze için bunu yapmalısın” dedi Şükran, “O senin böyle darmadağın olmanı istemezdi, belki fiziksel olarak yanımızda değil ama ben bizimle olduğuna inanıyorum. Onu üzmemek için birlikte ne hayal ettiyseniz yapacaksın. Bunu ona borçlusun!”

Meral arkadaşının haklı olduğunu biliyordu. Kendini öyle kötü hissediyordu ki, bir iş görüşmesine gitse bile orada ne konuşacağını, nasıl davranacağını bilemiyordu.  Şükran onun eve dönmesine izin vermiyordu. Anahtarı alıp giysilerini getirmişti. Meral evden gelen giysileri görünce yeni bir ağlama krizine girmişti. Bunun üzerine görüşmeye Şükran’ın kıyafetlerinden birini giyip gitmesine karar verdiler.

(devam edecek)

Bölüm 1

https://gulserenkilincyazar.com/2018/07/18/yorma-hayat-bizi-boyle-bolum-1/

Bölüm 2

https://gulserenkilincyazar.com/2018/07/19/sans-her-seye-yeter-mi-bolum-2/

Bölüm 3

https://gulserenkilincyazar.com/2018/07/20/sans-her-seye-yeter-mi-bolum-3/

 

Şans her şeye yeter mi? – Bölüm 2’ için 5 yanıt

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s