“İhanete uğaradık ama ihanet için kimlerin teşvikçi olduğunu tahmin etmek zor değil!” dedi büyük baba.

Muntar çok kızgındı, en çok kendine kızgındı, nasıl uyuyabilirdi bu kadar. Bir kadının elini tuttu diye bütün dikkati dağılmış mıydı yani.

“Bunlar senin suçun değil!” diyordu Geydan sürekli ona ama işe yaramıyordu

“Krala gitmelisin!” dedi büyük baba. “Kendimiz peşlerine düşsek bile onlarla başedemeyiz. Ancak kral hikaye anlatıcıyı bekliyor. Onun kaçırıldığını duyunca bunun ülkeye ne büyük bir uğursuzluk getireceğini de biliyor olacak. Kayıtsız kalamaz. Gidip ona her şeyi anlat!”

Muntar’a da en doğrusu bu geldiğinden hemen yola çıktı. Kralın askerleri ile birlikte onların peşine düşmek en mantıklısı olacaktı. Büyük baba emek verdiği seçilmiş torununun yaptıkları yüzünden üzgündü ancak insanın mayası bir kez bozuldu mu daha tutmazdı. Onu gözden çıkarmaktan başka çare yoktu artık.

“Br cahillik yapmıştır!” dedi Geydan.

“Sorumluluğunu aldığımız şeyi bilmiyormuş gibi konuşma!” dedi büyük baba, “Bu için hepimiz uzun bir eğitim döneminden geçtik!”

“Senin inanmıyor olman gerçeği yok etmiyor!” dedi Andora öfkeyle büyük lorda, “Kendi ülkene zarar bile bile veriyorsunve buradaki herkes buna şahit ve ortaktır!”

Askerler arasında bir tedirginlik yaşandı bu sözlerin üzerine hepsi gözlerini dikmiş lorda bakıyorlardı. Eğer kadın haklıysa nesiller boyu bu lekeyi silemezlardi. Ülke kuraklığın eşiğinde açlık ve susuzluk tehlikesi ile karşı karşıyaydı.

“Hikaye anlatıcıyo odasına götürün. Kapısında da biri beklesin!” diye kükredi lord Bu kadın yine kendi askerlerinin önünde meydan okuyarak küçük düşürme girişiminde bulunmuştu onu. Evleneceği adam kardeşi olmasa onu şuracıkta öldürürdü ama bu yaşanılanların üzerinde halkı ve askerleri karşısına almak dahası güç için kardeş katili oldu dedirtmek istemiyordu. Ganham’ı şimdilik sadece hapiste tutacaktı. İsyancı bir kadın ve uşağına yardım ettiğim için. Üstelik planladıkları gibi uşakta gelmemişti onlarla beraber. Küçük lord ile konuşup durumu yeniden değerlendirmeliydiler. Öfkeye kapılıp hata yapmak istemiyordu. Bu kardeşinin eline de koz verirdi hem. İş birliği de yapsalar rakiplerdi. Hikaye anlatıcı ile evlenemeyeceklerine göre kendilerine birer eş seçmeleri gerekiyordu artık. Hikaye anlatıcı kaçınca şenlikler de sona ermişti. Halk bir açıklama bekliyordu.

Andora için kalenin içinde bir oda hazırlanmış bir de hizmetçi verilmişti yanına. Kapısında sürekli askerler bekliyordu. Bağlı değildi ama odadan çıkması yasaktı. Hizmetçiyide kovmuştu yanından. Ganham ise tek başına bir zindana kapatılmıştı. Yine de iyi bakılmasını istemişti ağabeyleri. Tabi ki ne yapacaklarına karar verene kadar geri dönülmez bir hata yapmış olmamak için.

Küçük lord Andora’nın sözlerinden endişe duyduğu için bir anlaşmaya varamamışlardı. Eğer o haklı çıkar ve kuraklık yüzünden ülke zarar görürse gücü gerçek olmasa bile insanlar onları suçlayacaklardı. Aslında kuraklığın bitip bereketin gelmesi için tek yok evlenmeleri ise ikisini gizlice evlendirebilirlerdi. Böylece rivayetle ilgili sorun çözülürdü. Böylece halk evlendiklerini bilmedikleri için rivayete olan inanışta sona ererdi. Yinede düşünmeleri gerektiğine karar verip konuyu bir süre daha askıda bıraktılar.

İki lord bir türlü aralarında anlaşmaya varıp ne yapacaklarına karar vermezken, Muntar çoktan krala gitmişti. Kralın bir bölük asker ile bölgeye geldiğini duyunca iki lordda şaşkınlıktan ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Kendi güç savaşlarına öyle odaklanmışlardı ki bir kralı ağırlamak için kesinlikle hiç bir hazırlıkları yoktu. Ayrıca kral böyle habersiz hiç bir yere gitmezdi. Birileri onları zor duruma düşürmek için habercilerin yolunu mu kesmişti acaba?

Kral kaleye vardığında ancak toparlanıp karşılayabilmişlerdi. Kralın yanında Muntar’ın öfke saçan bakışlarını görünce ikisi de neye uğradıklarını şaşırdılar. Kralın askerleri ikisini birden tutukladığında ise kendilerini aklamak için birbirlerini suçlamaya başladılar. Kral iki lordu derhal görevden aldığını ve cezalandırılacaklarını açıkladı. Andora ve Ganham hemen serbest bırakıldı. Neyse ki ikisi de iyiydiler.

Kral bölgeden ayrılmadan Andora ve Ganham’ın evlilik törenlerine bizzat katılarak onları kendi evlendireceğini söyledi. Bölgenin yeni lordu da Ganham olacaktı. Bir kaç gün sonra Geydan ve büyükbabada kaleye vardılar. Seçilmiş torun ortadan kaybolmuştu ama kralın askerleri onun peşindeydiler.

Bölgede büyük ve coşkulu bir düğün yapıldı, ilk kez bir evlilik törenini ülkenin kralı yönetiyordu. Daha önce şenlik kutlamalarında yapılan şenlikler sönük kalmıştı bu yeni düzenlemelerin yanında. Andora evlilik yemini etmeden önce son bir kez kralın huzurunda hikaye anlattı. Kral o hikaye anlatıcılığı bırakmadan dinleyebildiğine çok mutlu olduğunu dile getirdi. Çok az nesile kısmet olan bir ayrıcalıktı yaşadıkları ve tüm ülkeyi kurtaracak bir işe imza atmışlardı hep birlikte. Ganham artık lord olduğundan herkes onun emrindeydi ve kralı en iyi şekilde ağırladılar.

Andora ve Ganham’ın evlilik yeminlerini ettikleri günün ertesinde yağmurlar Hanbogan topraklarına düşmeye başladı. Ardından da bütün ülkeye yayıldı. Tüm ülkede bereketin yeniden hakim olması bir kaç yıl sürdü. Andora ve Ganham’ın üç erkek çocukları oldu. Ağabeyler kralın hapishanesinde cezalarını çektikten sonra bir daha Hanbogan’a dönemediler

Geydan ve Muntar’da evlendiler bu arada ve Andora’dan hiç ayrılmadılar, çocukların büyütülmesi görevini de ikisi üstlendiler. Tabi büyük baba da onlarla kaldı ve bir kaç yıl sonra yeniden hayata veda etti. Ancak bu defa gidişi kesin bir gidişti. O kendine verilen görevi sonuna kadar yerine getirmişti.

“Elbet bir başka zaman, bir başka hayatta bu ruhlar yeniden bir araya gelecekler” dedi son sözler olarak.

Andora ve Ganham sonsuza kadar bereketli topraklarda şişiyamma ağacının gölesine yaptırdıkalrı evlerinde mutlu yaşadılar.

SON