Şahin yine babasının baskısı ile yine Antalya’da bir otel zincirinin patronu olan Cevat beyin kızı Oya ile nişanlıydı ve yakında evleneceklerdi. Şahin ailelerin tanıştırdığı Oya’dan ilk görüşte hoşlanmış olsa da, Oya’nın aklındaki kişi değildi. Cevat bey Antalya’da oteller zinciri olan, çok zengin ve açık görüşlü bir adam olarak biliniyor olmasına rağmen kızının kendi seçtiği biri ile evlenmesinin doğal olduğunu düşünmüyordu. Bu yüzden henüz sahip olmadıkları bir otelin sahibi olan arkadaşının oğlu ile Oya’yı evlendirerek zincirlerini genişletmek istiyordu. Şahin otelin tek yöneticisiydi, dolayısıyla kızı ile evlenince ortak da sayılacaklardı. Tabi henüz ne Şahin’in ne de Şahin’in babasının bundan haberi yoktu. Babasının tüm mali planlarına karşılık, para Oya’nın umurunda değildi. Zaten yeterince paraları vardı, babasının daha da çok para için onu sevdiği çocuktan başkası ile evlendirmesini içine sindiremezdi. Zaten aile arasında takılan nişan yüzüklerinden sonra Erkut ile araları bozulmuştu. Bu yüzden bir an önce yüzükten ve Şahin’den kurtulup sevdiği adamın gönlünü alacaktı. Ayrıca Erkut’un ailesi de beş parasız değildi. Onların da çarşı da bir deri dükkanları vardı. İki erkek kardeşi ile birlikte orayı işletiyorlardı. Başlangıçta bu konuyu Şahin ile konuşup, ortak bir kararla nişanı atmayı teklif edecekti ama Şahin’in ondan hoşlandığını fark edince hayatında başkası olduğunu söyleyemedi. Eğer o da istemiyor olsaydı her şey daha kolay olacaktı. O halde şimdi Oya’ya bir plan gerekiyordu.

Şahin’lerin otelinde çalışan şoför Sadık Oya’nın en yakın arkadaşı Başak’ın kuzeniydi. Oya babası gibi etiket veya para delisi olmadığı için arkadaşları ile buluştuğunda şoförmüş, ahcıymış, müdürmüş öyle şeylere aldırmazdı. Oya ile çok yakın olduğu için bir çok ortamda Sadık ile de karşılaşmışlardı. Hatta Erkut’a doğum günü sürprizi yapacağı zaman Sadık ona yardım etmiş, arabayla hediyeyi Erkut’a götürmüş, sonra onu alıp Oya’nın ayarladığı buluşma yerine getirmişti. Yani Şahin için çalışıyor olsa da, Şahin’in nişanlısının başka biriyle olduğunu zaten biliyordu. Babasının Oya’yı Şahin ile nişanlamasının ardından, Şahin’den kurtulmak için türlü planlar yapmışlardı. Bir akşam buluştuklarında Sadık, Oya’nın babasının ikna olması için ya Şahin’in istememesi ki o zaman Oya’nın bir ayıbı var sanılırdı ya da Şahin’in hayatında başkaları olması gerektiğini söyledi. Hoş Cevat bey “Erkeğin elinin kiridir!” der çıkardı yine işinin içinden belki ama yine de Oya aldatılmayı kabul etmeyeceği, annesi de Oya’dan yana duracağı için en iyisi olurdu. Sadık uzun bir süredir Şahin ile çalışmasına rağmen hayatında kimseyi görmemişti. Delikanlı zaten otelde yatıp, kalkıyor, onca güzel kadın otele gelip gitmesine rağmen hiç birine yan gözle bile bakmıyordu.

Şahin’in bu gereksiz sade yaşamı Oya’yı iyice hayal kırıklığına uğrattı, böyle giderse ondan kurtulmanın yolunu bulamayacaklardı. Sonunda Başak bir plan önerdi, eğer Şahin’in odasına bir kadın sokup, fotoğraflarını çekmeyi başarırlarsa Oya bal gibi de bunu aldatma delili olarak kullanabilirdi.

“İyi de kimseye bakmayan adamın odasına bir kadını nasıl sokacağız?” dedi Oya merakla

“İçkisine ilaç koyarak!” diyen Sadık’tan geldi cevap.

Bir anda hepsi heyecanlanınca, bütün gece öyle olurdu, böyle olmazdı diye plana başladılar. Sadık, Şahin’in hemen bütün gün yaptıklarını öngörebiliyordu. Gündüz otelin orasında burasında koşturduktan sonra, akşam odasına çekilip hesapları kontrol ediyordu. Babası her ne kadar sorumluluğu ona vermiş olsa da, tam olarak bırakmadan önce onun her şeyi doğru yaptığından emin olmak için, çağırıp hesaplara o da bakmak isteyebiliyordu. Bu nedenle Şahin muhasebe birimi ve mali müşavirleri de olmasına rağmen hesaplar konusuna çok temkinli ve özenliydi. Her akşam odasına kapanıp saatlerce kontrollerini yapıyor, babasının çağıracağı zaman için notlarını alıyordu. Alparslan bey bir kaç aydır rahat bıraktığı oğlunu o günlerde çağırmayı planlıyordu zaten. Şahin de babasını iyi tanıdığı için o günlerde son kontrollerini yapmaya çalışıyordu.

Oya arkadaşları ile plan yapadururken, Buse bekarlığa veda partisi yapacağı arkadaşlarına oteli gezdirmiş sonra hepsini yine odalarına göndererek mayolarını giymelerini istemişti. Düğünden önce güneşten kıpkırmızı olmak istemediği için otelin küçük ve kapalı havuzlarından birini onlara ayırtmıştı. Havuzda bir kaç saat eğlendikten sonra doğrudan masaja geçeceklerdi. Melisa genel olarak Buse’nin ayarladığı bu tatili kendine uygun bulmuyor olsa da masaj kısmına bayılmıştı. Yorgun argın da olsalar planları Buse yaptığından hep birlikte mayolarını giyip, havuza koştular. Kendilerinden başka kimsenin olmadığı havuzda gönüllerinin istediği gibi yüzdüler, eğlendiler, şarkılar söylediler. Erdem nişanlısı ve arkadaşlarının hangi saat ne yaptıklarından Buse sayesinde haberdar olduğu için onlara sürpriz pasta yollayınca kızların neşesi biraz daha arttı. Daha doğrusu Buse nişanlısının bu nazik jestini öve öve bitirmediği ve herkese zorla pastadan yedirdiği için gülme krizine girdiler. Çünkü Buse kendilerinden başka kimse olmadığından pastayı avuçlayıp, her birinin ağzına dolduruyordu. Yüzleri gözleri pasta olduktan sonra havuza dönemeyecekleri için mecburen duşa oradan da masaja geçtiler.

Bu arada Sadık plana uygun şekilde Şahin’in odasına sokmak için bir kız arayışına girmişti. Eski mahalleden tanıdığı davranışlarının rahatlığı ile bilinen bir kız arkadaşını aradı. Plana göre Şahin garson arkadaşı sayesinde Şahin’in portakal suyuna ilaç koyduracak, her akşam odasında içtiği portakal suyundan sonra zaten bayılıp kalacağı için garson kapıda bekleyip kızı içeri alacaktı. Sonra Sadık’ı arayacak, ikisinin birlikte pozlarını çekecekler ve sonra kız onun ayılmasını beklerken, yanında yatacaktı. Aslında aralarında hiç bir şey olmayacaktı ama Şahin olduğunu sanacaktı. Daha sonra fotoğrafları güya kız aracılığı ile elde eden Oya bunları babasına ve annesine göstererek ondan ayrıldığını açıklayacaktı. Tabi Şahin’e de gerekçe olarak fotoğraflar söylenecekti. Aralarında hiç bir şey geçmeyeceği sadece fotoğraf çekileceği için kız Sadık’ın teklifini kabul etti o akşam gelecek, garson ona içeri girebileceğini söyleyince de odaya girecek ve fotoğrafları çekeceklerdi. Tabi kız Oya’yı hiç bilmeyecekti ama Oya ona dolgun bir ücret ödeyecekti. Babası onun Şahin ile nişanı atmasına olur verdikten sonrası hiç umurunda değildi. Hemen Erkut’a koşacak, babasını ikna edip, nişanı attığını açıklayacaktı. Sadık kızdan oluru alıp, garson arkadaşı ile de planı paylaştıktan sonra, her şeyin ayarlandığını haber vermek için Oya’yı aradı. Oya böyle kolayca hepsinin ayarlanabileceğini hiç düşünmediği için çok heyecanlandı.

“Bu akşam mı? Hemen mi?” dedi sevinçle.

“Beklemek istiyorsan bekleyelim!” dedi Sadık.

“Hayır, hemen olsun, çok heyecanlıyım, fotoğrafları bana hemen atarsın değil mi?”

“Atarım ama ben sana söyleyene kadar onları kimseye göstermeyeceksin!”

“Tamam! Merak etme! Kız güzel mi bari?”

“Ne yapacaksın acaba? Fotoğraflar gelince görürsün!” diyerek kapattı Sadık telefonu. Oya kızın ondan güzel olma ihtimalinden biraz rahatsız oluyordu düşününce ama sonuçta kızla aralarında bir şey olmayacaktı, ayrıca zaten bu plan Şahin’i elde etmek için değil ondan kurtulmak için yapılıyordu. Başak o gece Oya’larda kalacaktı ikisi birden Sadık’tan gelecek fotoğrafları bekleyeceklerdi.

Havuz ve masaj faslı da bittikten sonra Buse kızları yine odalarına gönderdi, akşam için hazırlanmaları gerekiyordu. Otelin kuaförü hepsi için ayarlanmıştı. Hazır olan inip saçını yaptırabilirdi. Ayrıca Buse odalarına uğrayıp hepsinin elbisesini geceden önce görmek istiyordu. Melisa, onun artık iyice abarttığını düşünüyordu ama yine de düğünde önce arkadaşının moralini bozmamak için bir şey söylemedi.

(devam edecek)