İstemeden – Bölüm 3

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine, bu hasret bizim… Nazım Hikmet Ran

Necmi mezuniyet töreninden önce kısacık da olsa köye dönüp ailesini görmek istemişti. Sonra onları da alıp tören için gidecek ve törenden sonra da temelli geri gelecekti. Kerime’yi o kısacık geliş sırasında görmüştü işte çeşme başında. Şehirde okumuş, okulda da pek çok kız arkadaşı olmuştu. Hoşlandığı veya sadece arkadaş, dahası kardeş gibi gördüğü bir sürü kız arkadaşı vardı. Hoşlanmadan öteye geçmeyen duygularını bastırmış hep memleketine dönmeyi hayal ettiği için, yine memleketinden bir kız ile evlenmeyi kafasına koymuştu. Sonuçta o da Suphi gibi babası ile çalışacaktı. Kendi töresini, adetini bilmeyen bir kız ile evlenirse kızın mutsuz olabileceğini memleketinden arkadaşlarının ağabeylerinde görmüştü. Baştan her şey güllük gülistanlık giderken kızlar bir süre sonra alışmadıkları hayat tarzına itiraz edip, eskisi gibi olmak istemişler bu da tatlı, tatsız sürtüşmelere neden olmuştu. Elbette uyum sağlayan da vardı aralarında. Feyzullah’ın ağabeyi Nurullah anlatmıştı bir kez, “Gençken düşünemiyor insan bazı şeyleri, hesap edemiyor, aşkla, heyecanla her şeyin üstesinden gelir sanıyor ama olmuyor tabi. Sabır, saygı ve uyum isteği de olması gerekiyor işin içinde. İnsanların sevdikleri ile evlenmeleri hatalı bir seçim değil tabi ama sevgilerinin neye yetip, neye yetmeyeceğini de iyi hesaplamaları gerekiyor. Biz Sevim ile çok zorlandık bu yüzden, birbirimizden geçemeyince ben ailemi bırakıp şehre taşınmak zorunda kaldım. Ne ailem, ne de ben hayat planlarımızı buna göre yapmamıştık. Babam özellikle çok gücendi bana, onu yarı yolda bıraktığımı hissettim hep. Siz de yarın bir eş seçeceksiniz kendinize, kalbinizin sesini dinleyin ama bunları da düşünün mutlaka, bizim yaptığımız hayatı siz yapmayın” Bunları anlattıktan iki yıl sonra boşanmıştı Nurullah ağabey, babasının yanına da geri gidememişti yüzü tutup, babasının kırgınlığı da pek dinmemişti zaten. Arada sırada gelip ailesini ziyaret ediyordu. Eşiyle taşındığı şehirde tek başına oturuyordu şimdi. Eşi ailesinin yanına kendi memleketine gitmişti. Onun gözleri ıslanarak anlattığı bu hikaye çok etkilemişti Necmi’yi. Onun etkisinde kaldığından mı, karşısına kalbini tümüyle teslim edeceği bir kız çıkmadığından mı bilinmez, memleketinden kız almayı kafasına koymuştu. Dönmesine biraz kala çeşme başında da sözsüz bir şiir gibi duran Kerime’yi görünce etkilenmişti. Annesinin döner dönmez onun evlenmesini isteyeceğini biliyordu, kızı henüz hiç tanımıyor olsa da en azından kendi adayı olmasını istemişti. Mezuniyetten sonra yapması gereken işler olduğu için ailesi ile geri dönemeyince, çeşme başında gördüğü kızı kardeşine istediklerini bilememişti elbette. İsteme olup bittikten sonra geri geldiğinde, tam annesine çeşme başındaki kızdan bahsedecekken, kardeşine istenilen kızın o olduğunu öğrenince büyük şaşkınlık yaşamıştı. İki kardeş eş olarak aynı kızı seçmişlerdi. Beğendiği kızın kardeşine eş olacağını öğrenmek şaşkınlık yaratsa da tahmin ettiği gibi bir hayal kırıklığı olmamıştı. Olmamıştı çünkü kızı sadece bir kez görmüştü, memleketten evlenme düşüncesi içinde karşısına çıkan ilk ilgisini çeken kızdı. İlk görüşte aşk falan değildi hissettiği, zaten duyguları ile hareket etmiş olsa okuldan biri ile çoktan evlenirdi. Suphi ile kardeştiler ve ikisinin de benzer nitelikte eşler istemesi çok normaldi. İlk şoku atlattıktan sonra kardeşi adına gerçekten sevindi. Kimseye de Kerime’yi çeşme başında görüp kendi gelin adayı olarak düşündüğünden bahsetmedi. Pişmiş aşa su katmak, hele ki artık yengesi sayılacak bir kız hakkında konuşmak ona yakışmazdı.

Kerime’de onu görünce çeşme başında olanlardan bahseder mi diye biraz gerilmişti ama sonra onun sessizliğine saygı duymuş ve rahatlamıştı. Sonuç olarak ikisinin de birbirine verilmiş bir sözü, bir yaşanmışlıkları veya karşılıklı duyguları yoktu. Necmi’nin ki belki aceleye getirilmiş bir adımdı. Gülsüme hanım Suphi’yi dünya gözü ile dünya evine soktuktan sonra zaten sıranın Necmi’ye geldiğini düşünüyordu. Aslında ağabey olarak ilk evlenmesi beklenen Necmi’ydi ama koşullar Suphi’nin önce harekete geçmesine yol açmıştı. Gülsüme hanım Necmi’nin düşüncesinin aksine onun da küçük oğlu Suphi gibi kendi seçtiği bir kızla evlenmesini istiyordu. Kendisi bakıyordu elbette ama oğlunun seçtiği biri olursa önceliği tabi ki o kıza verecekti. Suphi’nin düğününde çevre köylerin ve kasabaların bekar kızları da olduğundan, oğlunun içlerinden birini beğeneceğini umuyordu. Necmi ise Kerime’de yaptığı gibi acele adım atmak istemediği için bu defa ağırdan almak istiyordu. Nasılsa karşısına biri çıkacaktı. Kardeşi de yeni evlendiğine göre onun acele etmesine gerek yoktu.

Kerime’nin Ağagil’in evinde yeni gelinliği sürerken ve çeşme başındaki karşılaşma Ağagil evinin duvarları dışında kalmışken, Suphi karısına öyle ilgi ve nezaket gösteriyordu ki, Kerime böyle iyi bir adamla evlendiği için kendini şanslı görüyor ve şükrediyordu. İyi bir aileye, iyi bir eşe düşmüştü. Her zaman ki sessizliği ve hamaratlığı ile de evdeki herkes tarafından sevgi ve saygı ile karşılanıyordu. Hüseyin ağa artık iki oğlunu da yanına katıp işleri halletmeye çıkıyordu. Necmi bir süredir uzak kaldığı için sil baştan bir hakimiyet kurmak zorundaydı. Suphi’de ağabeyinin artık onlarla olmasından çok memnundu. İstediği kız ile de evlenmişti, mutluydu.

Kerime ağanın evine gelin olduktan sonra elbette çeşme başına gelmiyordu artık ama çeşmenin kalan müdavimleri kendi aralarında sohbetlerine devam ediyorlardı. Kerime’nin ağanın iki oğlunca da beğenilmiş olması biraz kıskançlık da yaratmıştı. Gönlünde köyün delikanlılarından biri olmayanlar ağa evine gelin olma hayallerini sürdürürken, ağanın iki oğlunun da aynı kıza ilgi duyması hoşlarına gitmemişti. Üstelik Kerime’nin onlara göre öyle ahım şahım bir güzelliği de yoktu. Ağzı pek laf yapmazdı. Cilveli değildi, koşum atı gibi ne işe koşsan onu yapardı. Sarıağa’nın gelinleri gibi olamayacağı ortadaydı. Yakınlardaki bekar tek ağa oğlu Necmi’ydi şimdi. İlk önceleri onun da Kerime’ye ilgi duyup, sonra şehirdeki sevgilisi ağır bastığı için kardeşi Suphi ile evlenmesine göz yumduğu lafı çıktı. Neyse ki bu laf, çeşme başından fazla yayılmadı ve kısa sürede de unutuldu. Necmi’nin şehirde bir sevdiği olmadığı ve memleketinden bir kızla evlenmek istediği çabucak öğrenildi. Kendince aday olanlar da Kerime ve şehirdeki sevgili sözünü kestiler hemen. Gülsüme hanım oğlunun ağzını arayıp onun aklında bir kız olmadığını öğrenince kendisinin harekete geçmesi gerektiğine karar verdi. Hüseyin beyin son doktor kontrolünde tansiyonu yüksek çıkmıştı, kalbinin de pek sağlam olduğu söylenemezdi. Yaşı çok ileri değildi ama ne yazık ki aileden gelen bir kalp sorunu yaşıyordu. Gülsüme hanım da oğullarını bir an önce evlendirip, hayat yollarını çizmeye çalışıyordu bu yüzden. Allah gecinden versin Hüseyin ağaya bir şey olursa her işi iki oğlu üstlenecekti. Ondan önce evlerini, sorumluluklarını bilmeleri önemliydi. Sonunda çevre köy ve kasabalardan gözüne kestirdiği bir kaç genç kız ile oğlunu bir araya getirmenin yollarını buldu. Her biri ile bir şekilde Necmi’yi karşılaştırıp konuşturdu. Ağa evi olduklarından gelenleri gidenleri zaten eksik olmazdı. Bu gelenlerin büyük kısmı da ağadan ricacı olmaya gelirdi. Bu ricacıların hepsi ile kocasını görüştürüp onu yormak istemediği için Necmi’yi karşılarına çıkarmaya başladı. Yandaşı bir kaç kadınla planlaşıp beğendiği genç kızları da bu arada Necmi ile karşı karşıya getirdi. Elbette ricacılar kızlar değildi ama ricacıların yanında gelmişlerdi. Kızların da bir şeyden haberleri yoktu bu arada ama ağanın bekar oğlu ile tanışmak içlerinden bir ikisini oldukça heyecanlandırmıştı. Kızların ikisinin zaten başkasına gönül verdiği ortaya çıkınca geriye iki, üç aday kaldı.

(devam edecek) .

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s