Günlük – Bölüm 12

Mithat istediğini alamamış olmanın gerginliğini yaşamaya devam ediyordu ama Defne’ye sert çıkışlar yaparsa onu korkutup tamamen kaybedeceğinden emindi. Bir şeylerden emin olabilse belki onu kendi yolunda serbest bırakırdı. Amacı ona zarar vermek değildi asla da öyle olmamıştı. O da karısı ile severek evlenmişti. O berbat geceye kadar ikisi de çok mutlulardı ve sonsuza kadar da öyle olacaklarını sanıyorlardı. İnsan hayatı saniyeler içinde öyle değişiyordu ki, insanın değişmeden kalmasına olanak kalmıyordu. Karısını küçümsemek, onu bir şekilde bastırmaya gayret etmek aslında Mithat’ın evlendiklerinde asla yapacağı şeyler değildi. Kendisine de birisi yıllar sonra bu adama dönüşeceğini söyleseydi inanamazdı. Travmalar ve ardından oluşan baskılara karşı direnmeye çalışmak, korku ile yaşamak insanın sahip olduğu karakterinden geriye bir şey bırakmıyordu bazen. Kontrol manyağı bir adam durumuna gelmişti biliyordu. Korkuyordu çünkü, artık bir risk kalmadığına emin olamıyordu bir türlü. Olsa Defne’yi zaten serbest bırakacaktı.

“Seni görmek istiyorum lütfen, oraya gelmeme izin ver” yazdı karısına, telefonu artık açmayacağını anlamıştı bir kaç denemeden sonra.

“Bunun için ne istediğimi sana söyledim” yazdı Defne yanıt olarak.

Elinde telefon cevap yazmak istese de yazacak bir şey bulamadı. Bir kitap yazma girişimini aslında iyi karşılamıştı Defne’nin. Bunun onu oyalayacağını düşünmüştü, düşündüğü gibi de olmuştu. Uzunca bir süre Defne başka hiç bir şeyle ilgilenmeden kendini bu kitaba vermişti. O arada emlakçıda çalışma isteği ortaya çıkmış bunu da zararsız bulmuştu Mithat. Sonuçta karısı hep gözünün önündeydi. Yazdıklarının gerçekten bir kitaba dönüşme isteğinin bu kadar güçlü olduğunu da hiç düşünmemişti açıkçası. Bunun sadece bir terapi girişimi olduğunu düşünmüş ve hiç önemsememişti. Bir kitap yazıp da daha çok insanın gözü önüne çıkmanın nasıl bir risk olduğunun farkında bile değildi Defne. Nasıl olsundu ki? Onun vazgeçmeyeceğini anlayınca yayıncı müvekkil hikayesini uydurmuştu. Aslında uydurmamıştı, yayıncı bir müvekkili sahiden vardı ama karısının, intihar eğilimli karısının karalamalarını ona götürmeyi hiç düşünmemişti bile. Defne’nin yazdıkları bir kitap olsa insanlar onun kim olduğunu merak edeceklerdi, tabi eğer tutarsa bu böyle olacaktı ama bazen şansın nasıl yürüyeceğini kimse bilemezdi.

“O kitap basılıp tutsa bile, insanlar senin geçmişini merak edecekler” yazdı oturup mesaja, sonra bunun iyi bir karar olup olmadığını düşündü ve belki de şimdi oynanacak doğru koz değildir diye vazgeçti, sildi ve göndermedi. Biraz daha bekleyecekti. O telefon suratına kapandığında Defne’nin öfkesini sesinde duymuştu. Sakinleşmesini beklemek en iyisiydi. İlaçların etki süreleri artık neredeyse sona ermişti. Bundan sonra bir tehlike olup olmayacağını beklemekten başka çare yoktu. Onu tetikleyip zihnini harekete geçirmek istemiyordu. Sakin ve temkinli yaklaşıp ne durumda olduğunu kontrol edebiliyor olmak çok daha iyi bir yoldu. Bağlantı tamamen koparsa onun kafasında ne olup bittiğini asla öğrenemezdi.

“Mithat’tan ses var mı?” diye sordu Çağla, Defne kızıyla okuldan döndüğünde.

“Hayır, defteri bulamayacağı için diyecek lafı da kalmadı!”

“Evet ama şansını yine de deneyecektir yine de eninde sonunda vazgeçecek yapacak bir şeyi yok! Bir avukat tutmak için hazır hissettiğinde Ertuğrul arkadaşını arayacak”

“Boşanmadan önce aklımın başında olduğunu ispatlamak istiyorum Çağla, mahkemeye beni bir deliymişim gibi sunmasını istemiyorum”

Çağla durup baktı ablasının yüzüne, “Doğru, bunu yapabileceğini doğrusu hiç düşünmedim ama senin akıl sağlığının yerinde olmadığı iddiası neden boşanmana engel olsun ki?”

“Akıl sağlığım yerinde değilken talep ettiğim boşanma sence geçerli olacak mı?”

“Ondan ayrı olduğun sürece kağıt üzerinde ne olduğu çok önemli değil zaten, herhangi bir para ya da mülk tartışmasında değilsiniz”

“Evet, o yüzden bu kitabı bitireceğim, onu yayıncılarla paylaşırken de akıl sağlığı raporu almak için bir başvuruda bulunacağım!”

“Bunu yapmak istediğinden emin misin?”

“Evet bunu yapmak zorundayım, kendim için de!”

“Tamam, ne yapmak istiyorsan bizim arkanda olduğumuzu bilmeni istiyorum”

“Siz olmasanız burada bile olamazdım ki zaten, onun elinde o defteri attığını bile bile yaşamak zorunda kalırdım belki, nereye gidecektim ki? Kocalarının elinden kaçamadan yaşamaya çalışan bir sürü zavallı kadın var, sadece bunu yapacak maddi veya manevi güçleri olmadığı için. Sen bana her ikisini de sağlıyorsun!”

“Sen de benim için yapardın” dedi Çağla.

“Elbette yapardım”

“O zaman her şey istediğin gibi olsun. Artık burada olduğuna göre, bundan sonra vereceğin kararlara karışmamayı uygun görüyorum! Bence sen zaten akıl sağlığı gayet yerinde, harika bir yazarsın. Geriye bunu yasallaştırmak kalıyor”

“Sona yaklaştım.”

“Sahi mi?” dedi Çağla heyecanla, “Bir süredir okuyamıyorum epeyce birikti değil mi?”

“Evet çok ilerledim”

“Ertuğrul gece tuvalete kalktığında bahçedeki ağaca yansıyan ışığını gördüğünü söylüyor”

“Gecenin sakinliği bana iyi geliyor artık, eskiden kabuslarla dolu geçerdi”

“Kitabın adını değiştirecek misin peki?”

“Hayır, kitabın adı, kitabın üzerinde bir anlam kazandı artık hayatımda!”

“Mithat’ta basılınca öğrenecek!” diyerek güldü Çağla, Defne’de katıldı ona.

Bir hafta sonra Mithat’tan fotoğraf değil ama bir kaç mesaj daha geldi, sonuncusuna artık cevap bile vermedi Defne.

“Cevabı kitabı bastırmayı başardığımda alacaksın!” diyordu içinden. Ertuğrul’un avukat arkadaşları ile kitabın son kopyasının yasal onayı alınmadan hiç bir yayın evine göndermemeleri uyarısı almışlardı. Eğer yayınevleri beğenisine sunmayıp, yine bir yayın evi aracılığı para vererek bastıracaklarsa da sözleşmeleri çok iyi okumaları gerekiyordu. Aksi durumda kitap başarıya ulaşırsa yayın haklarını doğru kullanamayabilirlerdi. Defne azimle hikayeyi tamamlamaya çalışırken, Çağla ve Ertuğrul’da bu konuya odaklanmışlardı.

Sadece bu süreci ve heyecanı yaşamak bile Defne’ye çok iyi geliyordu. Çağla hikayenin kahramanı Miyase’nin başına gelenlerden sonra hissettiklerini Defne’nin hislerine benzetmişti kitabın o bölümlerini yazdığında, bunun üzerine Miyase’nin ruh hali ve başına gelenleri Defne’nin gerçek hayatına benzeterek yazmasının hikayenin gerçekçiliğini daha da artıracağını düşünmüşlerdi. Kitabın kahramanı günlüğü geçmişin itirafı olarak yazıyordu aslında tam da günü gününe tutulmuş şeyler değildi yazılanlar. En azından güncel bir günlük değildi, geçmişi gün be gün yazarak hayatı hakkındaki sırları açığa vuruyordu Miyase, daha önce kimseye anlatmadığı sırlar ve duygulardı bunlar. Mehmet ile evlenmek zorunda kaldıktan sonra onun kabalıkları, aşağılamaları ile baş etmek zorunda kalmıştı tıpkı Defne’nin Mithat’ın davranış ve sözleri ile başa çıkmak zorunda kalması gibi ama Miyase’nin Çağla gibi bir kız kardeşi yoktu. O yüzden Mehmet o illet hastalıktan ölene kadar ki bu olduğunda Miyase yetmişli yaşlarındaydı zaten, her şeyi içinde bir sır olarak tutmuştu. Her gece kabuslar görerek uyanıyordu. Bu günlük onun kendi ile hesaplaşmasıydı. Yüksek sesle söyleyemediklerini bir deftere yazarak ağırlıklarından kurtulmak istiyordu. O da hayattan ayrıldıktan sonra okuyanların geçmişte olanlara bir ışık tutabilmesini umuyordu. Bir işe yaramasa, olanları geri çeviremese de en azından gerçeğin ortaya çıkması belki birilerine biraz huzur verebilirdi. Gerçekler yıllarca onun huzurunu kaçırmıştı çünkü, Mehmet’in oyuncağı olmasına neden olmuştu. İki çocuğu olmuştu ondan. Onların doğumundan sonra kendini onlara adayarak kocasını ve diğer her şeyi görmeze gelmeyi öğrenmişti. Şimdi onlarda büyümüş ve kendi ailelerini kurmuşlardı. Bu günlüğü okuduklarında ne hissedeceklerini bilmiyordu.

“Günlüğe yazacakları bitince kendini öldürecek mi?” dedi Çağla merakla.

“Olabilir” dedi Defne düşünceli bir sesle, o da hikayenin akışından sonu bu şekilde bağlayabileceğini düşünüyordu. Hikayenin ilk kopyasında olaylar zinciri biraz daha farklıydı ama şimdi Miyase’yi öldürmek sanki daha iyi olacaktı.

(devam edecek)

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s