Aileni seçemiyorsun – Bölüm 4

Mine dördüncü ve son sınıfa başlayacağı yaz halası ona bir kolye hediye etti. Son sınıfta dersler de, masraflar da ağırlaşıyordu. Hayriye hanımın baktığı bebek de artık büyümüş kreşe başlama yaşına çoktan ulaşmıştı. Aile çocuğu kreşe verecekleri için okullar açılınca Hayriye hanımın işine son vereceklerdi. Ondan çok memnun oldukları için aslında bunu yapmak istemiyorlardı ama çocuğun artık kreşe gitmesi ve yaşıtları ile olması gerekiyordu. Onu yine de işler için evde tutsalar bu sefer de masrafa yetişemiyorlardı. Mine bunları bildiği ve halasına daha fazla yük olmak istemediği için okul açıldıktan sonra halasının ona aldığı kolyeyi satıp en azından o yıl ki kitaplarını kendisi almaya karar verdi. Daha önce hiç pahalı bir ziynet eşyası olmadığı için okul arkadaşlarına danıştı. Okulun ilk yıllarından beri çok iyi anlaştığı ve genelde birlikte çalıştığı bir arkadaşı vardı. Mesut. Aslında ikisi de birbirlerinden hoşlanıyorlardı ama dersleri dışında bir konuya girmeye cesaret edemiyorlardı. Zaten Mine’nin yaşadığı koşullarda bir erkek arkadaşı olması mümkün bile değildi. Mesut’ta Mine ile dostlukları ilerledikçe, onu kaybetme korkusu ile açılamıyordu. Başından beri onun yeteneklerine hayrandı. Mine herkesten çok başarılı ve yetenekli bir öğrenciydi. Kendini derslere ve okulda yapması gerekenlere öyle kaptırıyordu ki, Mesut’ta onunla vakit geçirebilmek için mecburen aynı tempoda çalışıyordu. Böylece ikis okulun en gözde öğrencileri olmuşlardı. Öğretmenleri projelerde ikisine birden görev veriyor, bazen de düzenlenen yarışmalara birlikte katılmaları için onları yüreklendiriyorlardı. İki gencin arasındaki duygusal bağ onlar gizlediklediklerini sanıyor olsalar da, yaptıkları müziklerde kendini gösteriyor, duyguların sanatla böyle birleşmesi de ortaya çıkan sonucun insanları daha çok etkilemesine neden oluyordu. Onlat duygularını sanatları ile ortaya koyuyorlardı.

Mine ailesinden hemen hiç kimseye bahsetmiyordu. Bahsetmediği işleri değil onlarla kurduğu bozuk iletişimdi. Ancak çalışırken sıklıkla halasından bahsediyordu. Onun ne kadar iyi ve fedakar biri olduğundan. Halasına da Mesut’tan bahsediyordu ama asla ondan ne kadar hoşlandığını söylemiyordu. Ödev veya proje arkadaşı olarak konu ediyordu. Hayriye hanım elbette onun ses tonu, yüz ifadesinin değişmesinden çocuğa karşı boş olmadığını anlıyordu ama yeğeninin bir an önce okuyup ailesinden zarar görmeden hayata atılmasını istediği için anlamamış gibi yapıyordu. Aklını öncelikle derslerine vermesi gerekiyordu. Bu delikanlı da zaten yeğenine karşı boş değilse peşini bırakmazdı. Ailesinin seçtiği biri ile evlenmesine de elinden geldiğince karşı çıkmak istiyordu.

Hayriye hanım evdekilere, özellikle de Mine’ye belli etmese de son zamanlarda kendini pek iyi hissetmiyordu. O yüzden bakıcılık yaptığı evin ona tavsiye ettiği yeni bebek sahibi olan bir ailenin teklifini kabul etmedi. Şakir bey ve Mesude hanım kadıncağızın işi ret etmesine bozulsalar da araba yıkama dükkanı açıldığı için ses çıkarmıyorlardı, Bakıcılık işinden gelen para kesilmişti. Yenisi teklif edildiği halde onu da Hayriye hanım istemiyordu.

Bu defa araba yıkama işi en azından bir yılı geçmişti. Şakir bey apartmanda yorulduğu için daha çok oğlunun yanına gidiyor, apartman işlerine de dükkanda çalışan çocuklardan birini yolluyorlardı. İşin başında Haşim tek durmayınca işler de kolayca tepetaklak olmamıştı. Artık babası işin başında diye daha çok kaytarıyordu ama en azından işi batıramıyordu.

Mesut, Mine’nin bir kuyumcu aradığını duyunca nedenini merak etti. O da halasının hediyesi olduğunu söylemeden bir kolye bozdurmak istediğini söyleyince, zaten altın almayı düşündüğünü söyleyerek kolyeyi o satın aldı. Bu hareketi Mine’yi çok şaşırtsa da işini kolayca çözdüğünden itiraz etmedi. Mesut’un maddi durumunun iyi olduğunu biliyordu.

Kolye Mine için epeyce para tuttuğundan hemen kitaplarını aldı ve üzerine de para artınca sevinçle evdeki herkese ufak tefek hediyeler almak istedi. Halasına bir hırka, annesine bir terlik, babasına bir çorap ve kardeşine de bir bere aldı. Hayatında ilk defa çarşıya gidip hediye aldığı için kendini çok mutlu ve zengin hissetmiş bunun da onun hediyesi olduğuna karar vermişti. Tabi bu hediyeyi ona asıl sağlayan halasıydı. O yüzden en pahalı hediyeyi onun için seçmişti.

Heyecan içinde eve gidince henüz evde kimse olmadığından önce halasının hediyesini verdi. Hayriye hanım hırkayı görünce şaşırdı.

“Hayırdır Mine’ciğim özel bir gün ben mi hatırlamıyorum yoksa?”

“Yok halacığım özel bir gün değil ama bana yaptığın iyilikler o kadar çok ki ben de sana bir hediye almak istedim.”

“İyi ama güzel kızım bu ucuz bir hırkaya benzemiyor, neyle aldın? Niye harcadın paranı?”

“Halacığım sana yük olmak istemediğim için kolyeyi satıp kitaplarımı aldım kalanla da bunu aldım işte!”

“Ah Mine! Kızım ben sana onu hediye almıştım. Kitaplarını da alacağım zaten niye böyle bir şey yaptın ki?”

“E halacığım zaten malını mülkünü aileme verdin. Şimdi artık bakıcılıktan gelen maaşın da kesildi. Daha ne yapacaksın?”

“Kızım zaten bakıcılıktan gelen parayı annene veriyordum ben beni o çevirmiyordu ki? Keşke bana sorsaydın önce!”

“Kızdın mı yoksa?”

“Yok yavrum sana kızabilir miyim? Güzel kalbinle ince düşünmüşsün, hırkam da çok güzel! Bir daha yapma böyle diye söylüyorum tamam mı?”

“Tamam halacığım söz yapmam!” diyerek halasının boynuna sarıldı Mine, o sırada annesi ile babası içeri girdiler, kazan dairesine açılan bir salon penceresi olduğundan onlar içeri girip ışığı yakınca görünüyordu. Mine sevinçle diğer torbaları alıp içeri koştu hemen, hissettiği mutlulukla onların da hediyelerini verip, hep birlikte mutlu olsunlar istiyordu. Ne kadar farklı insanlar olurlarsa olsunlar onlar onun anne ve babasıydı. Elindeki torbaları hızlıca ikisinin ellerine tutuşturup açsınlar diye beklemeye başladı. Munise hanım ile Şakir bey şaşkın şaşkın Mine’nin yüzüne bakıyorlardı.

“Ne bu kız?” dedi annesi.

“Hediye işte, size aldım”

“Neyle aldın bunları?” diye sordu Şakir bey neredeyse parçalayarak açtı paketi.

“Hediye aldım işte baba ne yapacaksın neyle aldığımı?”

“Senin paran var da bizden mi saklıyorsun?” diye araya girdi annesi bu sefer hediyeyi açmış koltuğa fırlatmıştı, “Benim terliğe mi ihtiyacım var! Bak babanın oksijen tüpü doldurulacak? Sen nelere harcamışsın paranı?”

“Kız nereden buldun bunları alacak parayı çabuk söyle?” diye üzerine yürürken Şakir bey, Hayriye hanım geldi gürültülerine.

“Ne yapıyorsunuz siz Allah aşkına, kızınız düşünmüş hediye almış neredeyse döveceksiniz çocuğu?”

“Hep senin yüz vermelerin bunlar?” diye gürledi Şakir bey bir an için paraların kardeşinden geldiğini unutup.

“Evet parayı da ben verdim, çocuk da sizin mutlu olacağınızı sandı ama nerede?”

“Hediye mi istedik biz ondan, kırk tane deliğimiz varken? Getirip bize verseydi parayı bir ihtiyacımızı karşılardık. Bilmiyor mu annesinin, babasının halini? Hayal dünyasında yaşıyorsunuz ikiniz!”

Zavallı Mine neye uğradığını şaşırmıştı, gözlerinden yaşlar sicim gibi iniyordu. Kendisi de yaptığı aptallığa inanamıyordu. Bu insanlara hediye alıp ne olmasını umuyordu acaba? Bir an için onların halası gibi olduğunu düşünmüştü herhalde. Kendisini de halasını da bu duruma düşürdüğü için çok pişman olmuştu. Ayrıca halasının ona fazladan para verdiği de böylece ortaya çıkmıştı. Kadıncağızın elindekini kaptıkları yetmezmiş gibi kalan üç kuruşuna da göz dikmişlerdi belli ki.

“Halamın verdiklerinden biriktirmiştim ben, halamın yok parası zaten hepsini siz aldınız!” dedi bir anda.

“Sen ne biçim konuşuyorsun kız, halan da burada kimin evinde kalıp, kimin ekmeğini yiyip içiyor! Sokakta mı bıraktık bütçeye katkı sağlayacak tabi, otel değil burası!” diyerek tokadı yapıştırdı Şakir bey kızın suratına. O tokat aslında hem Mine’ye hem Hayriye hanıma atılmış bir tokattı. Hayriye hanım öfkeyle Mine’yi çekip kazan dairesindeki odalarına götürdü.

“Ağlama kızım, ağlama. Bak gör bunları bir an önce bitir okulunu!” dedi gözleri dolarak.

(devam edecek)

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s