Yuka (Küçük Prens) – Bölüm 8

Neredeyse tüm otel müşterilerinin yabancı uyruklu olması nedeniyle Türk müşteriler kolaylıkla seçilebiliyordu. Orta yaşın üzerindeki adamın, karısı adamın tüm nezaketsizliğine rağmen onu nasıl mutlu edeceğini bilemezcesine sırtını yağlıyor, saçlarını düzeltiyor, koluna giriyor, konuşup ilgisini canlı tutmaya çalışıyordu. Kadın adamdan gençti ama kırkın üzerinde olduğu vücut hatlarından anlaşılıyordu. Çok güzel bir kadın değildi ama yanındaki adam bu kadar ilgiye neredeyse diz altlarındaki ve beli düştü düşecek mayosuna rağmen kendini plajın en yakışıklı adamı sanıyor olmalıydı. Yanlarındaki yaşlı ve Türk olmadığı hemen anlaşılan kadın, adam yanlarından kalkar kalmaz kızına nasihatlar etmeye başladı. Belli ki kadının adama davranışlarından ya da sözlerinden hoşlanmamıştı. Uzaktan konuştukları anlaşılmadığı için sadece beden dillerinden bu kadarı anlaşılıyordu. Adam Türk’tü, kadın da Türkçe konuşuyordu ama yabancı uyrukluydu belli ki. Birlikte ama birbiri ile neredeyse hiç konuşup, ilgilenmeyen onca çiftin içinde kadının adama gösterdiği yoğun ilgi ister istemez göze batıyordu. Yuka’nın annesi uzandığı şezlongtan göz ucuyla izlemişti onları. Sadece sahilde değil, restoranda ya da otelin bahçesinde gezinirken de kadının ilgisi hiç eksilmiyordu. Aynı ülkeden olmalarına rağmen oteldeki hiç bir aile birbiri ile kaynaşma halinde değildi. Herkes kendi eşi ve çocukları ile zaman geçiriyordu. Zaman geçiriyordu diyoruz çünkü aralarında bir diyalog, oyun, gülümseme dahi olmadan yan yana ve asık suratlarla ya telefonlarına ya da etraflarına bakıyorladı.

“Hiç kimse mutlu değil!” demişti lider arkadaşına. Onların ülkenin yerlisi mi yabancısı mı olduklarını kimse bakarak ayırt edememişti. Görünüşe göre birlikte tatile gelmiş iki arkadaştılar. İnsan bedenlerinin içinde güneşleniyor ya da oturuyor görünürken çok boyutlu varlıkları ile evrenin bir çok yerinde dolaşabiliyor olduklarını diğerlerinin anlaması imkansızdı. Onlar da diğer tüm kurtarıcılar gibi insanların içinde, onlar gibi yaşamak zorundaydılar. Yuka gibi geri geldiklerinde içinde bulundukları beden ve koşulları kabullenmeleri hatta fark etmeleri zaman almıştı. Yuka’ya göre çok uzun zamandır bu dünyada olduklarından kendilerini saklamayı herkes gibi acı tatlı anlar biriktirmeyi öğrenmişlerdi. Gerçek kimliklerini yaşayacakları zamana kadar dahil oldukları ailelerin içinde herkes gibi yaşamlarına devam etmek zorundaydılar. Onların da eşleri ve çocukları vardı, tabi akrabaları da. Yuka’da öğrenecekti. Geçiş sırasında her şeyi unutulduğunu ve sonradan zamanı gelince yavaş yavaş açıldığını henüz bilmiyordu. Unutmuştu. Onu ve onunla gelenleri farklı yapan kalan zaman az olduğundan uyanışlarının yetişkinliğe ermeden oluyor olmasıydı. Lider ve onunla gelenler için durum biraz daha farklı gelişmişti.

Gerçekten herkes tatilde ailesiyleydi ama hiç kimse mutlu değildi. Buraya gelebilmek için kilometrelerce yol gelmişlerdi. Kuzey ülkelerinden geliyorlardı. Kışın çoktan başladığı yerden, yazın henüz bitmediği bir sahile gelip yine de mutsuz görünmek için sahiden insanın içinin geçmiş olması gerekirdi. Belki de sadece bir alışkanlıkla tekrarlıyordu artık bu tatil serüvenlerini. Aslında burada, belki de bir arada olmaktan hiç ama hiç memnun değillerdi.

Yuka ile konuşan kedinin tahmin ettiği gibi sessiz ve gülümseyen küçük kız ve ailesine rastlamışlardı lider ve arkadaşı. Baba ve kız herkese olduğu gibi onların ilgisini fark edince sıcak bir şekilde gülümsemişlerdi. Yine kedinin tabiri ile leylek kadın bu karşılaşmadan hiç hoşlanmamış göründü.

“Onun şansı yok değil mi?” dedi liderin arkadaşı.

“Hayır!” dedi lider, “O tüm bu devranı yeniden tekrarlayacak. Adam ve çocukları bizimle geçecekler!”

Adam ve çocukları lider onları seçtiği anda göğüs kafeslerinde coşkuyla yanan feneri fark etmediler ama hepsinin içlerinde bir heyecan ve hafifleme dalgası dolaştı. Işıkları zaten vardı ama feri sönmüş bir yürekle yaşadıklarından onların ışıkları da zayıflamaya başlamıştı. Lider kayıp gitmelerine izin vermeden yakalamış ve fenerlerini yeniden alevlendirmişti. Yuka onları gördüğünde lider tarafından seçildiklerini hemen anladı. Anladı ama sadece kendisi ve kedilerin ışıkları var sanıyordu bir de liderin tabi. Diğer kurtulacakların ışıkları da olduğuna göre neden anne ve babasının hâlâ ışığı yoktu.

İlk gördüğü kediye “Onlar kurtulamayacaklar mı?” diye sordu korkuyla.

“Hayır” dedi kedi “Kurtulamayacaklar ama asıl felaketi yaşamamaları için onları önden alacağız”

“Ne demek istiyorsun, onlar benim annem ve babam. Beni koruyorlar geçmeye hakları olmalı!”

“Üzgünüm Yuka. Onlar bu defa senin annen ve baban olsalar da tüm devran boyunca fenerlerindeki ışığı koruyamadılar ve yolu kaybettiler. Senden çok önce oldu tüm bunlar. Sen başka devranlarda iken. İnan bana böyle insanlar için sona kalmadan önden gitmek büyük bir lütuf! Senin ailen oldukları için şanslılar!”

“Yine de onları kurtarmak istiyorum” dedi Yuka hıçkırarak, “Liderden rica edeceğim”

“Liderin bile eline olan bir şey değil bu, bir kapıdan geçeceğiz Yuka, geçebilecekleri kapı seçecek. Senin ailen için kapıya danışıldı. Ne yazık ki onların geçmesi mümkün değil! Ne lider, ne sen, ne de biz bunu sağlayamayız. Her şeyin üzerinde olan başka güçler var evrende!”

“Anlamıyorum, lider her şeyin üzerinde değil mi?”

“Ah saf çocuk, hatırlayacaksın, elbette değil! Lider sadece biz güçlerin komutanı. Onun da üstleri, onların da üstleri var. Bu hiyerarşi ilk yaratıcıya kadar böyle devam ediyor. Kapının kontrolü bizde değil, biz sadece fenerindeki ışığı koruyanları kapıya güvenle ulaştırmakla görevli olacağız. Onlar oraya nasıl ulaşacaklarını bilmiyorlar. Biz sadece rehberleriz Yuka, mucize yaratanlar değiliz!”

Zaten lideri göremeyeceğine üzülen Yuka üzerine bir de bu sözleri duyunca iyice canı sıkıldı.

“Lider’e neden zarar vermek istiyorlar, o gidebilecek herkese rehberlik ediyorsa?”

“İstiyorlar çünkü kapının anahtarı onda, hem kimsenin gitmesini istemeyenler, hem de hak etmedikleri halde kendileri gitmek isteyenler onu arıyorlar. O olmadan kimse o kapıya ulaşamaz.”

“Kapıdan geçemeyenlere ne olacak?”

“Tüm bu devranı yeniden dönecekler! Ta ki fenerlerini söndürmeden sona ulaşmayı başarana dek. Bu bir ceza değil Yuka, bu bir ders. Dersini doğru yapamayanlar üst sınıfa geçemezler ve tüm sınıfı yeniden okumak zorunda kalırlar. Okula başladığında ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın!”

Yuka fenerleri coşkuyla ele almış adam ve çocuklarına baktı, leylek kadın da yanlarındaydı ama onların fenerlerinin yandığını göremiyordu bile. Göremiyordu çünkü onun görmesine yardım edecek bir ışığı yoktu. Karanlığı görebiliyordu sadece, aydınlığı ve ışığı ayırt edemiyordu. Gözleri ve kalpleri mühürlü olanlardandı. Adam her zamanki gibi çocukları ile ilgilenip, onlarla oyunlar oynarken kadın uzaktan sessiz bir şekilde izliyordu. Bakıyordu aslında sadece, görüyor muydu orayı anlamak zordu. Yüzündeki ifadesizlik onun babaları ile çocukları arasındaki bağı göremediğinin en açık göstergesiydi. Sevgi yüze sürülen bir krem değildi maalesef, insanın içinde olunca tüm yüz hatlarına, tüm beden diline yerleşiyordu kendiliğinden.

Koskoca otelde kocasına çok ilgi gösteren kadın dahil, başka kimsenin ne yanan bir feneri ne de hatlarına işlemiş bir sevgisi vardı. Nasıl yollarını kaybetmişti bu insanlar? Ne için ışıklarından vazgeçmişlerdi.

Annesi ve babası için üzülen Yuka, yine de onların felaket bir sondan önce alınacaklarından sevinse mi bilemiyordu. Alınmakla tam olarak ne kastedildiğinden emin değildi. Ona inanmıyor olmalarına ilk kez sevindi. Eğer ona inanıyor olsalardı kurtulabilirler belki, ışıklarını yeniden yakabilirler belki diye mutlaka bunları onlara söylerdi. Oysa şimdi söylese ataklarının iyice yoğunlaştığını düşündüklerinden belki de valizleri toplar doğruca ülkelerine dönerlerdi. Oysa şimdi Yuka gitmek istemiyordu. Lider ile aynı havayı soluma şansı elde etmişken bir yere gidemezdi.

(devam edecek)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s