Nefesim ol! – Bölüm 17

“Neden geldiği mi merak ediyorsundur?” dedi Hürmüz hanım mahcup bir şekilde.

Başını salladı Nefes, bir yorumda bulunmak istemiyordu.

“Harun’un buraya geldiğimden haberi yok, önce onu söyleyeyim. Duyarsa nasıl bir tepki verir açıkçası onu da bilmiyorum. Harun sana hikayesini anlatmıştır diye tahmin ediyorum. Yusuf’u yani”

“Anlattı evet”

“Bir evladımı kaybettim, öbürünü de sağ olduğu halde kazanamadım kızım ben. Oğlum o olaydan sonra aramıza hep bir mesafe koydu. Sadece benimle değil, babasıyla, akrabalarımızla, arkadaşlarıyla herkesle. Biliyorum bunlar senin meselen değil.”

“Estağfurullah!” dedi Nefes önce sonuna kadar dinlemek istiyordu.

“Bir arkadaşları vardı Yusuf ile ikisinin Sema, sağ olsun Yusuf’tan sonra bana da çok destek oldu. Psikolog çıkacak. Harun’u çok iyi tanır, diyorum ya çocukluk arkadaşı onlar, yaşadığı iyi kötü her şeyi de bilir. Ona destek olmak için elinden geleni yapıyor, evimizin kızı gibi.”

Nefes konunun nereye gittiğini anlamıyordu bir türlü, merakla bekliyordu sonunu o yüzden.

“Harun’la iyi dost olduğunuzu görebiliyorum o söylemese de, senin tavrından da ona değer verdiğini anladım güzel kızım.”

“Harun’a değer veriyorum evet”

“Harun’da sana çok değer veriyor, ancak ben bunca yıldır dostça olduğunu sanıyordum sadece. Ancak geçenlerde evlilik lafı edince şaşırdım biraz”

“Evlilik mi?” dedi Nefes şaşkınlıkla.

“Sana söylemedi mi daha?”

“Hayır bana bir şey söylemedi.”

“O halde bana kesin kızacak ama bu konuşmayı yapmak zorundayım. Bak kızım sen benim oğlumla evlenmek istiyor musun? Bu çocuk sıkıntılı biliyorsun. Bir ömür boyu idare edeceksin bazı şeyleri.”

“Harun bana evlenme teklif etmedi” dedi Nefes, gerilmişti biraz.

“Edecek. Sen çok iyi bir kızsın belli, maşallah çok da güzelsin. Harun’un neden seni seçtiğini anlayabiliyorum. Oğlumun iyi ve mutlu olmasını istiyorum. Yanlış anlama sen oğlumu mutlu edemezsin demiyorum”

“Sema mı mutlu eder diyorsunuz” dedi Nefes dayanamayıp.

“Çok bekledi Harun’u o, psikolog hem, her durumda ne yapacağını biliyor”

“Bakın Hürmüz hanım, biz Harun ile çok iyi dostuz haklısınız. Oğlunuz yıllardır sizin onu Yusuf yüzünden suçladığınızı sanıyor. Önce bunu bilmenizi istiyorum. Onu sevmediğinizi, yüzüne bunu söyleyemediğinizi düşünüyor bu yüzden sizden uzak duruyor”.

“Ama ben?” dedi Hürmüz hanım telaşla, duymayı beklediği ilk şey değildi bu Nefes’ten.

“Siz oğlunuzla bu konuyu konuşmalısınız öncelikle, eğer o haklı değilse, ki görüyorum ki onun düşündüğü gibi değil duygularınız bunu ona bir an önce anlatmanız gerek. Belki Sema diye bahsettiğiniz o arkadaşı ile birlikte konuşabilirsiniz. Bakın bunu bana söyledi ama o arkadaşına söylememiş. Henüz bana evlenme teklif etmedi söylediğim gibi, açıkçası bende bunu sizden duyduğumda şaşırdım çünkü bugüne değin bana böyle bir niyeti olduğunu hissettirmedi bile, belki de ben anlayamadım tabi bilmiyorum. Her ne olursa olsun bunları onun bilgisi dışında konuşmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu onun güvenini sarsmaktan başka bir işe yaramaz çünkü”

Hürmüz hanım Nefes’in gözlerine baktı “Sen çok akıllı bir kızsın belli, oğluma da gerçekten değer veriyorsun. Ben anne olarak geldim sana düşüncemi açıkladım. Elbette seni gelin olarak istemem anlamına gelmiyor bu söylediklerim kızım, öyle anlama. Eğer kabul edeceksen sen de benim kızım olursun. Harun’un böyle düşündüğünü yıllardır hiç bilmiyordum. Keşke o da bana söyleseydi değil mi?” dedi Hürmüz hanım ağlamaya başlamıştı.

“Sizi üzmek için söylemedim ama birbirinizi yanlış anlayarak doğru bir iletişim kuramazsınız” dedi Nefes yumuşak bir sesle.

“Ben buraya hiç gelmemiş olayım, senden ricam. Oğlumla bu meseleyi halletmenin bir yolunu bulacağım ama merak etme. Kal sağlıcakla kızım, yolumuz yeniden kesişirse bu gün hiç yaşanmamış sayarız olur mu?”

“Olur tabi nasıl isterseniz” dedi Nefes ve ağlayarak yurdun bahçesinden ayrılan Hürmüz hanımın arkasından baktı bir süre. Harun yanılıyor olsa bile Hürmüz hanım bu yaşa gelmiş bir adamın hayatı ile ilgili bir konuda onun bilgisi olmadan bu şekilde davranmamalı diye düşünüyordu. Harun’un onunla evlenme niyetinde olmasına ayrıca çok şaşırmıştı. Aklına bile gelmemişti böyle olacağı, Harun’da hiç bir şey belli etmemişti. Kim bilir belki de Hürmüz hanım oğlunu yanlış anlamıştı diye düşündü. En azından Yusuf meselesini aralarında çözerlerse asıl büyük yanlış anlaşılmayı ortadan kaldıracağını düşünüyordu. Yine de kafası karıştığı için hemen Seher teyzesini aradı.

“Hakikaten normali bulmuyor kızım seni, bu çocuğun hikayesini daha ilk duyduğumda söylemiştim hatırlarsan.”

“Evet biliyorum ama onu tanıyorsun Seher teyze, Harun çok iyi bir çocuk”

“İyi insan olmak iyi eş olmayı gerektirmez kızım. Ben senin ağzından da Harun’a karşı bir şey hissettiğini hiç duymadım. Var mı sahiden böyle bir şey”

“Aşık olmak nasıl bir şey bilmiyorum ki Seher teyze, Harun’u tabi ki çok seviyorum, çok çok iyi bir dost o.”

“Bak kızım demin de söyledim iyi insan olmakla iyi eş olmak aynı şey değil, evlilik ayakta, yatakta uyum gerektirir, bunlardan biri olmazsa mutsuz olunur. Artık kocaman kızsın bunları seninle açıkça konuşabilirim.”

“Harun ile sevgili olmayı hiç düşünmedim doğrusunu istersen.”

“Onu sevgilin gibi görmemişsin bak hiç, onu görünce heyecanlanman, ona güzel ve olduğundan iyi görünmeye çalışman, onu mutlu etmek her şeyden önemli olmalı aşık olunca”

“Tabi ki onu mutlu etmek isterim ama diğerleri ile ilgili bir yorumum yok” diye yanıtladı Nefes düşünceli bir sesle.

“Zaten ona aşık olsan bunları düşünüp değerlendirmezsin bile Nefesciğim, sen onu dost olarak görmüşsün belli. Yalnız annesi de şu konuda haklı, bu çocuğa eş olacak kişinin psikolojisini iyi anlaması lâzım. Yaş ilerledikçe travmalar garip şekillere bürünebilir. Benim fikrimi sorarsan bu çocuğa duyguların varsa ki anladığım kadarı ile yok, bu çocuk seni yorar. Sen çok verici bir kızsın, senin de yaraların var. Dostlukla ilaç olmak başka, eş olarak adanmak başka şeyler”

“Belki de annesi yanlış anlamıştır diye düşündüm. Belki de benimle evlenmek gibi bir niyeti bile yok onun. Ne olursa olsun Sema ile evlensin diye gelip benimle konuşması hiç doğru değil annesinin.”

“Ateş düştüğü yeri yakar kızım, o kadında bak bir evladını toprağa vermiş, bunu da sağken kaybetmenin eşiğine gelmiş haberi yok. Sen iyi demişsin, ana oğul birbirlerini anlamamışlar yıllardır. Kopukluk girmiş. En azından sayende bunu çözerler belki. Diğer kızında, Harun’un da Allah alınlarına iyi yazılar yazsın. Sen de onlar da kiminle mutlu olacaksanız onunla evlenin inşallah”

“Amin Seher teyzeciğim, galiba benim evlenmeye niyetim yok olsa bu konuyu en az bir kez olsun düşünürdüm değil mi?” diye kıkırdadı Nefes, “Harun olur bana açılırsa kalbini kırmadan onunla konuşmaya çalışırım. İnşallah dostluğumuz bozulmaz.”

“İnşallah canım kızım, Harun iyi bir çocuk bakalım ben de istemem arasın açılsın. Hayırlısı olsun hakkınızda”

Hürmüz hanım, Nefes’in yanından ayrıldıktan, eve varana kadar ağlamıştı. Gözleri yaşlarla kapıdan girince Harun merakla onun yüzüne baktı. Henüz kalkmış kahvaltısını yapmıştı, annesi içeri girdiği sırada duşa girmek üzereydi, sonra da zaten okula gidecekti.

(devam edecek)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s