Elim kolum bağlı – Bölüm 6

Deniz, kolunda uyandığı adam arkasından koşunca hızlı adımlarla villadan bir an önce uzaklaşmaya odakladı kendini. Bir yandan kaşınıp bir yandan da arkasından kimse geliyor mu diye bakarken ayağı kaldırımın arasındaki boşluğa giriverdi. Diğer ayağını öne atıp dengede kalmaya çalışırken, hızla çektiği takılan ayağı kaldırım yerine caddeye inince kendini trafiği akan asfaltın üzerinde emekler pozisyonda buluverdi. Korkuyla başını arabaların geldiği yöne çevirmesi ile nasıl yaptığını anlamadan kaldırıma geri attı kendini. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki, asfalttan kaldırıma kendini yuvarlarken pantalonunun yırtılıp dizlerinin kana bulandığını anlamamıştı bile. Şaşkın şaşkın kaldırımda öylece oturuyordu şimdi.

Ona çarpmaktan son anda kurtaran arabanın şoförü hemen durup yanına geldiğinde kızın kıpkırmızı olmuş boynu, kanayan dizlerini görünce paniğe kapıldı.

“Çok özür dilerim ben sizi son anda görebildim! Bir şeyler söyleyin lütfen!”

Deniz şaşkın şaşkın adamın yüzüne bakmaktan başka bir şey yapamadı, daha villada olanların şokunu atlatamadan kendini bir başka olayın içinde bulmuştu. İçinden bağıra bağıra ağlamak geldiği halde bir şey yapamıyor, sadece midesindeki yoğun bulantıyı hissediyordu.

O cevap vermedikçe paniği artan adamkolundan tutup kalkmasına yardım etmek isteyince beklenmedik bir ataklıkla bir karış geri sıçrayıverdi.

“Korkmayın ne olur, kalkmanıza yardım edeceğim bir hastaneye gitmeniz gerek!” dedi adam.

Deniz adamın ona dokunmasına izin vermeden kalktı yerden kendi çabasıyla. Kanayan dizlerini o zaman farketti. Her nasılsa bu kadar kanamaya canı bile yanmıyordu. Ellerindeki kana baktı şaşkın şaşkın, sonra başını kaldırıp adama baktı ve ardından yığılıverdi. Neyseki adam o yeniden düşmeden yakaladı ve hemen en yakındaki hastaneye götürmek üzere onu arabaya bindirdi.

Gözlerini açtığında bir hastane odasındaydı ve üzerinden kamyon geçmiş gibi hissediyordu. Boş boş tavana bakıp neler olduğunu hatırlamaya çalıştı, sonra birden üzerindeki örtüyü atıp dizlerine baktı ve ayaklarını oynattı. Sağ ayak bileğinde hafif bir ağrı vardı ama öyle fazla bir şey değildi. Dizlerindeki yaralara bandaj kapatılmıştı. Pantalonu yatağın yanındaki koltuğun kolundan sarkıyordu ve üzerinde kan izleri vardı. Elini boynuna götürdü, kaşıntı hissetmiyordu ama eline bulaşan kremden bir şey sürüldüğünü anladı. Bileğini kontrol etmek için ayaklarını yataktan aşağı sarkıttığı sırada kapı açıldı ve yüzünü hayal meyal hatırladığı adam içeri girdi.

“Kendinize gelmişsiniz! Beni çok korkuttunuz!” dedi gülerek. O girer girmez Deniz ayaklarını geri yatağa çekti ve örtüyü üzerine örttü.

“Sizin suçunuz değil!” dedi ciddi bir sesle.

“Sizi öldürebilirdim”

“Hayır siz bana çarpmadınız, ben kendimi kaldırıma zamanında çektim, yola düşen bendim ayrıca!”

“Emin misiniz?”

“Evet siz bana çarpmadınız!”

“Bu içimi rahatlattı ama yine de kaldırıma hızla atlayıp yaralanmanıza ben neden oldum!”

“İyiyim ben!”

“Bir tanıdığınızı aramamı ister misiniz? Ben kimliğinizi aldım çantanızdan kayıt için ama telefonunuzu ellemek istemedim!”

“Hayır kimseyi korkutmayalım ben iyiyim!” dedi Deniz yeniden. Bir an önce buradan çıkıp yurda gitmek istiyordu.

“Tamam birazdan doktor gelip sizi kontrol edecek, şu şey biraz sorunluymuş” diyerek kızın boynunu işaret etti.

“Alerjim var!”

“Evet işte, o kötüymüş öyle dediler bir iğne vurdular iç organlarınıza etki edebiliyormuş”

Doktor o sırada içeri girince adam kız rahatsız olmasın diye dışarı çıktı. Alerjisi için adamın dediği gibi iğne yapmışlar, kaşıyarak kanattığı yerlere de merhem sürmüşlerdi. Hemşire birazdan gelip dizindeki yaraları kontrol edecek ve merhemi yeniden sürecekti. Reçetesine sadece merhemi yazacaklardı elinde yoksa.

“Var!” dedi Deniz hemen, hastanenin ondan para isteyebileceğini düşününce gerilmişti.

“Tamam.” dedi doktor, “Kalçanızda biraz morluk var ama o müdahale gerektiren bir şey değil, düştüğünüzde olmuş, bir kaç gün ağrı yapabilir! Hemşire kontrolünden sonra gidebilirsiniz!”

“Teşekkür ederim!” dedi doktora, bir an için gece o adamın bir şey yapıp yapmadığını hastanede anlayabileceklerini düşündü ama sonra hemen vazgeçti bu fikrinden. Yapmış olamazdı, olsa mutlaka hissederdi. Bu fikri kafasından uzaklaştırmanın en iyisi olacağını düşündü.

Doktor odadan çıktıktan sonra yeniden örtüyü kaldırdı ve ayaklarını aşağı sarkıttı. Doktor bileği ile ilgili bir şey söylememişti zaten. Yataktan indi uzatırkenki ağrıdan fazlasını hissetmedi ve pantolonuna uzandı ancak hemşire odaya girince mecburen yeniden yatağa oturmak zorunda kaldı. Hemşire dizlerindeki bandajları açıp yaraları kontrol ederken gördü fazla kötü değildi. Biraz baticon tarzı bir şey sürülmüştü üstlerine. Hemşirenin dizleri ile işi bitince bu sefer boynundaki yaralara merhem sürdü ve çıktı. Kız odadan çıkar çıkmaz hemen kalktı yataktan ve hızla pantolonunu üzerine geçirdi. Buradan çıkarken ondan para isterlerse ödemesi mümkün değildi. Koltuğun diğer kenarından sarkan çantasını aldı içindekileri kontrol etti. Adam kimliğini de geri koymuştu. Kapıyı açıp dışarıyı kontrol etti. Onu hastaneye getiren adamı koridorun sonundaki camdan dışarıyı seyrederken görünce koridorun diğer tarafına yönelip hemen merdivenlerden aşağı indi ve hastaneden dışarı çıktı. Ona teşekkür etmek isterdi, bu yaptığının hiç nazik olmadığının farkındaydı ama hastane ödeme isterse mahcup olmak istemiyordu.

Sağına soluna bakıp nerede olduğunu tam anlayamayınca otobüs durağına yöneldi ve durağa yanaşan otobüsün üzerinde kendi güzergahının adını görünce hemen bindi. Dizlerindeki yaralar yürüdükçe gerilip acıyordu. Pantalonun dizlerinden kan lekeri ve yırtıklarından bandajlar göründüğü için herkes ona bakıyordu. Otobüsün en arkasına gidip dizlerini görünmeyecek şekilde çevirdi.

Yurda döndüğünde bu sefer oradakiler ne olduğunu sormaya başladılar, düştüğünü söyledi ve hemen odasına gitti. Dizlerine ve boynuna su değdirmeden yıkanmaya çalıştı, üzerini değiştirdi ve alerji ilacından bir tane yuttuktan sonra okuluna gitmek için ayrıldı. Akşamdan beri bir şey yemediği için midesi bulanıyordu ama bu gün parasını alacağını düşününce sevindi. Gerçekten de öğlen arasında kantinde söz verilen ödemesi yapıldı. Yaraları bir hafta da ancak iyileşti.

Dönem bitmeden ona bu işi bulan arkadaşı üç ayrı iş daha söyledi. Bir daha geçe kalıp, özel servis yapmama kararı alarak o işlere de gitti. Bu defa arkadaşı da onunla birlikte gittiği için kendini daha güvende hissetmişti. Bu gittiği işlerde ne başına ters bir şey geldi, ne de o kendinden geçen adama rastladı. Dönemin geri kalanında aç kalmadan, fotokopilerin hepsini çektirerek geçirmeyi başardı böylece. Kendi parasını kazanıp ayakta kalmak özgüveninide yerine getirmişti. Okula gelmeden önce dik başlı, inatçı olan o Deniz gitmiş, munis, sessiz bir kıza dönüşmüştü. Mecburdu çünkü derslerine odaklanmak zorundaydı ve karnı sürekli aç olduğundan ve parası olmadığından arkadaşları ile bir yerlere de gidemiyordu. Ancak okul koridorlarında gerekirse bir iki laf ediyorlardı. Bu yanlızlık onu iyice sessizleştirmişti. Şimdi cebinde parası olması iyi hissettiriyordu. Kalan parasını eve giderken götürmek üzere saklıyordu hatta. Halası ve ablası onun çalışıp kazandığını duyunca gurur duyacaklardı. Bunca zamandır ona üç kuruş gönderebilmek için ne kadar uğraş verdiklerini biliyordu. Okulun tatili yaklaşınca birlikte işe gittikleri arkadaşı iki ay sürecek bir başka iş bulduğunu söyledi. Sahil kenarında bir yerde garsonluk yapacaklardı. İşletme yatacak yer ve yemek verecekti. Evi çok özlemesine rağmen bu işten kazanacağı para ile eve dönme fikri hoşuna gitti. Kalan son bir ayda kazandığı tüm para ile eve dönerdi. Ablası ve halasına okulda kalması gerektiğini söyledi, bir yaz okulu açılmıştı ve eğitiminin iyi olması için buna kalması şarttı. Yurdanur ve Mercan zaten onun eğitimi için ellerinden geleni yaptıklarından hiç itiraz etmediler.

(devam edecek)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s