Kazara bir yaşam – Bölüm 25

Mesut hiç memnun değildi bu gidişten ama yapacak veya söyleycek bir şeyi yoktu. Annesinin evinde kalmak için ısrar etse bile Azap zaten evden ayrılacaktı. Bu arada hikayeyi bitirmiş durmadan üzerinden geçip düzeltme yapıyordu. Kitabın ana karakter tabi ki kendisiydi. Hikayede aynı Azap’la yaşadıkları gibi oluyordu her şey ama kitaptaki kahramanlar ilk görüşte aşık oluyorlardı birbirlerine aileler onları zorluyordu. Diğer tüm karakterler gerçekte olduğu gibiydi. Ayfer hiç yoktu tabi, Feyyaz’da, isimler zaten değişikti. Bu bir hikayeydi nihayet, savunması aşksız bir köy hikayesinin ilgi çekmeyeceğiydi. Zaten o da, Azap’ta başkaları ile evli olduklarına göre kimse yazılanların en azından Mesut açısından doğru olduğunu bilemezdi. Böylece Azap’la yaşamak istediği, söylemek istediği her şeyi kitaba dökmüştü. Okuyunca mutlaka etkilenecek diye düşünüyordu. Ayfer bebek konusunda sürekli alışveriş yapıp kitaplar okuduğu için Mesut’un hikayeye gömülmüş olmasından etkilenmiyordu eskisi gibi. Bebek doğduktan itibaren onlarla kalacak bir bakıcı ayarlamıştı ailesi. Doğumdan iki ay önce bakıcı gelip başlayacak Ayfer’e yardımcı olacak ve düzeni öğrenecekti.

Yelda pek umursamamıştı ama Mukadder hanımla, Füsun biraz bozulmuşlardı. Füsun emekli olacaktı dört beş aya kadar, bebeğin geleceğini duyunca emeklilik iyi başlayacak diye sevinmişti. İlkin evden ayrılacaklarını duyunca şaşırmış, sonra da çocuğa bakıcı bakacağını duyunca üzülmüştü. Ne olacak hepsi bir olur bakarlardı aslında. Eski zamana rağmen Ayfer’de bakıcıyla büyümüştü bu yüzden kıza normal geliyordu bu düzen. Hem çok hırpalanmayacak bebeğine sevgi gösterecek bol bol hali kalacaktı. Annesi öyle söylemişti.

Yelda “Vallahi kusura bakmayın da kadın haklı!” dedi diklenerek. Hem çocuk bak, hem eve, hem işe hem kocana yetişmeye çalışınca gelinen son ortada.

“Nedenmiş canım sen boşandın diye?” dedi Mukadder hanım, “Bak Füsun haletti maşallah, hepinizi büyüttüm ben tek başına. O seçtiğin kocayla ilgili bir kere. Nevzat’da Mesut’da öyle erkekler değiller. Babanız öyle değil zaten!

“Ya yenge Allahaşkına çok mu kolay oldu sen söylesene anneme!”

Füsun Yelda’dan yana duramazdı haklı bulsa bile çünkü Mukadder hanım gerçekten çok destek olmuştu herşeylerine. Şimdi zor oldu dese, kadıncağıza nankörlük etmiş gibi olurdu, “Yani annem olmasa çok zor olurdu evet!” dedi o yüzden.

“Sen kocanı aldın başka şehire gittin biz napalım?” dedi Mukadder hanım bu sefer. Yelda astı suratını, yengesine de bozulmuştu onu desteklemediği için. Azap gülümseyerek dinledi onları.

“Hiç gülme Azap hanım senin de benzer duruma düşmen yakındır!” dedi Yelda bu sefer ona dönüp.

Çocuk konusu ona dönünde Azap’ın yüzünde dondu gülümsemesi, Yelda’da üzüldü onun yüzünü görünce. Neden bozulduğunu bilmiyordu ama konunun kızla hiç ilgisi yoktu şimdi sahiden.

“Ya tamam kusura bakma benim densizliğim!” diye gidip sarıldı ona. Azap onu ablası gibi görüyordu sahide. Yelda da onu kardeşi gibi. Çok yaş farkları yoktu ikisinin. Yelda erken karar vermişti evlenmeye. Taş çatlasın yedi sekiz yaş büyüktü Azap’tan oysa.

Mesut’ların eşyaları odadan çıkınca ki çıkan giyim ve kişisel eşyalardı, mobilyalar zaten gitmeyecekti, Mukadder hanım kızlara güzelce temizletti her yanı. Kendi odaları küçüktü Salih bey odadan çıkmadan yaşamaya başlamıştı. Çocuklar evlenince odaları onların elinden alamamıştı. Bu oda evin en büyük odasıydı. Mesut gösterişi sevdiği için kimseye kaptırmamıştı daha evlenmeden el koymuştu bu odaya. Mukadder hanım kocasıyla bu odaya geçip kendi odalarını misafir odası yapmayı düşündü önce, sonra iki misafir odasına gerek olmadığa karar verip, kendi odalarını kocası için oturma odası yapmaya karar verdi. Adamcağız rahatça otursundu orada. Koca yatağın kenarına ilişip kalıyordu bütün gün. Ev kalabalık olunca salon hiç boş kalmıyordu haliyle. Kaçacak yegane yer hava güzelse bahçe, değilse yatak odalarıydı. Hem bu odada ebeveyn banyosu da vardı. Mesut her zaman uyanık bir çocuktu diğerlerine göre. Nevzat çok saftı, çalışkandı, uysaldı aynı babası gibiydi. Hale’de uyanık geçinirdi ama saftı aslında yoksa o adama kanar evlenir miydi zaten. Bir Mesut böyleydi aralarında. Ailede kimseye benzememişti. Salih bey bir büyük amcası olduğundan bahserdi hep, “Ona çekmiş bu hayta!” derdi.

Feyyaz evin anahtarı teslim aldıktan sonra gerekli tadilatı, temizliği, eşyası derken Azap birinci sınıfı bitirdi bile. Yaz tatilinde nikahın olmasına karar verildi. Yaz sonu bebek gelecekti zaten. Nikahtan sonra hepsi ona kanalize olacaklardı. Muhammed bey nedense son dakikada fikrini değişitirdi ve bir süre sonra geleceğini söyledi yanlarına. Aslında onu durduran Mukadder hanım olmuştu. Kardeşinin çok sevindiğini biliyordu ama bu çocuklar da yeni evli olacaklardı. “Bir don gömlek gezmek isterler, cilveleşmek isterler! Senin ne işin var hemen kal burada bir altı ay sonra gidersin!” dedi kızarak.

Muhammed beyin aklına bunlar hiç gelmediği için kalakaldı birden, oysa çoktan valizini hazırlamış heyecanla bekliyordu gitmeyi yeni eve. “Müştemilatta kalırım abla!” dedi çocuk gibi, Mukadder hanım üzüldü biraz, yıllarca ayrı kalmıştı oğlundan tabi haklıydı ama çocuklar da haklıydı. Hoş onlar gelsin istiyorlardı ama “Böyle şeyleri büyükler düşünür!” dedi kesti attı Mukadder hanım, “Yeni evlilerin evine altı ay giden olursa gebertirim!”

Mesut annesinin bu aşırı sahip çıkışına da içerliyordu ama neyseki ayrı evde oldukları için her şeyden haberi olmuyordu eskisi gibi. Kitabı Azap okuyunca neler olacağına odaklanmıştı o sadece.

Birinci sınıf bitince yaz tatiline girilse bile profesörün işleri bitmediği için çalışmaya devam etmesi gerekti Azap’ın. Sadece nikah olacağı zaman izin verecekti. Hatta okulda olmadığına göre “Tam gün çalış!” demişti, ona göre ödeme yapılacaktı. Azap’ta bu fırsatı geri çevirmek istemedi, hem para biriktirmek istiyordu annesi için, hem de profesörden gerçekten çok şey öğreniyordu. Köyden gelmiş neredeyse hiç okul görmemiş bir kızın üniversite hayatına adapte olması gerçekten çok zordu. Azap o kadar çok hata yapıyordu ki, birinin ona burada neler olması gerektiğini öğretmesi gerekiyordu. Profesör onun çalışkanlığı ve azminden hoşlanmıştı, nasıl kazandığını öğrenince de onu desteklemeye karar verdi. Bu yazın annesnin yanına gidemeyeceği anlamına geliyordu. Annesi de Sultan’ı bırakıp buraya nikaha gelmek zorundaydı. Feyyaz ile oturup bunu planlamaya başladılar. Nikahtan önce eve taşınsalar olmazdı. Azap’ın üniversitede çalışacağını hayatı öğrenmesi açısından, bitince okul lazım olacaktı bunun gerekli olduğunu söyledi Feyyaz. Profesörü kendi tanıdığını ekledi. Adam güya Avusturya’da yaşamıştı bir süre. İtiraz etmelerini engellemek için uydurmuştu bunu. Ayrıca onun karısına artık kimse karışamazdı o olur dedikten sonra. Annesi nikah için tek başına gelemezdi. Dahası kadına gidip nikahı haber vermek gerekiyordu. Azap’ta bunu kendi söylemek istiyordu haliyle. İşin tuhafı isteme, tanışma olmadan ayıp olur diye dört dönüyordu Mukadder hanım. Profesörden üç gün izin aldı Azap. Kendi önden gidecek, Feyyaz’da halasını alıp arkadan gelecekti. Mukadder hanım isteme olmadan nikah olmaz demiş başka bir şey dememişti. Salih bey sağlığı elvermez diye gelmemişti. Muhammed bey de köyde kadınların içinde kalamam diye gelmemişti.

“Ayol oğlunla kalırsın bir odada!” dediyse de ablası ikna edememişti onu. Daha önce Azap’ı bırakmaya gelmişti ama otobüsten bile inmeden dönüp gitmişti. Yaşadığı tramvaların izleriydi bunlar. Sadece Mukadder hanım ile gitmek Azap ve Feyyaz’in işine geliyordu tabi o yüzden adamcağızı hiç zorlamadılar. Nasılsa birlikte yaşayacaklardı bir süre sonra. Mukadder hanım onu oğlunun evine göndermiyor diye küstü gitmiyor sanmıştı baştan, o yüzden ısrar etmişti kardeşine. Feyyaz onun oğludu, kızı o istemeliydi. Sonra sahiden içi almadığını anlayınca ısrarı bırakmıştı o da.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s