Diğerleri – Bölüm 26

Nobra gülümseyerek karşıladı onu tüm ekibin buluşma yerinde.

“Şaşırdın mı?” dedi yanına gelip.

“Ah evet! Bana böyle bir şans verdiğine inanamıyorum!”

“O son gece seninle sahnede ne kadar uyumlu olduğumuzu farketmedin mi? Üstelik böyle düşünen tek kişi de ben değilim!”

“Evet, benim için büyük bir şans!”

“Hiç bir şey tesadüf değildir Verna! Aradığını bulmadın mı?”

“Aradığını bulmak mı?” diye tekrarladı Verna.

Sahiden de Nobra’nın kanalını dinlediği tüm o zamanlar boyunca tek istediği onunla tanışmak, birlikte şarkı söylemekti. Hayranlığını sürekli belli etse bile Nobra’ya bunların hiç birinden bahsetmemişti. En azından bunun hayatının en büyük düşü olduğundan bahsetmemişti. Onunla aynı okulda olmak istemişti. Aslında şu ana kadar Nobra ile ilgili düşündüğü herşey gerçek olmuştu sahiden.

Nobra o sırada dönmüş başka birileri ile konuşmaya dalmıştı. Onun siyah saçlarına ve dik duran biçimli sırtına baktı. Yirmi bir yaşına henüz girmiş olmalıydı ya da girmek üzereydi. Belki de henüz sırtında solungaçları yoktu. Saçları pırıl pırıl ve simsiyahtı. Onları ensesinden toplamış bir perçemini yüzünün yan tarafına bırakmıştı. Onu ormanda gördüğünde saçlarının bu kadar güzel olduğunu farketmemişti. Tıpkı annesinin, Murand’ın ve onun saçları gibi. Nobra bir anda dönüp yeniden onun yanına gelince irkildi.

“Neyin var? Çok düşüncelisin?”

“Ben biraz karmaşık şeyler yaşadım bu yaz! Merak etme bu turne bana çok iyi gelecek!”

“Yeni şarkıların var öyle değil mi? Dinlemek için sabırsızlanıyorum!”

“Ah evet harika şeyler yaptım! Tabi kendimce harika!”

“Tamam bir kaç tanesini çalışalım sonra en iyi olanı seçeriz! Benim şimdi gitmem gerekiyor!” diyerek kalabalığın içinden sıyrılıp gözden kayboldu Nobra.

Verna kimseyi tanımadığı için bir kenarda çantalarıyla beklemeye başladı. Sonra birileri gelip eşyaların yükleneceğini söyledi ve onun adının hangi araçta kayıtlı olduğunu bildirip oraya gitmesini istedi. Bir kaç saat içinde yolculuk başlayacaktı.

Verna nerelere gidileceğini bile bilmiyordu daha. Bekleme esnasında görevlilerden birinden elindeki listenin bir kopyasını rica etti. Torfika’da listede vardı. Ülkenin göller bölgesi olarak bilinen kısmını olduğu gibi gezeceklerdi. Verna daha önce okul dışında evden hiç ayrılmadığı için buraların hiç birine gitmemişti. Her gittikleri yerde suya yakın olacaklarına sevindi ve sırtından bir ürperti gelip geçti aniden. Bunun yeni öğrendiği ırkının bir iç güdüsü mü yoksa endişeli bir titreme mi olduğuna karar veremedi.

İki gün sonra okul açılacaktı ve tüm öğrenciler yaşam alanına geri döneceklerdi. Arkin’in ilk günden onu bulmak için evine geleceğinden emindi. Murand’ın onu okula bırakıp döneceğini hesaplamış olmalıydı. O gider gitmez kapıda belirmeyi planladığından emindi. Onun kapıdan nasıl bir hayal kırıklığı ile döneceğini düşündü. Onun gelmeyeceğini anlaması için ertesi gün okula gitmesi gerekecekti. Okulda asılan afişlerde onun adını görecek ve dönmeyeceğini anlayacaktı. Nobra ile sahneye çıktıkları gece onu nasıl kıskandığını hatırladı. Şimdi onun haberi olmayan bir turneyi duyunca iyice sinirlenecekti muhtemelen. Belki böylece ondan nefret edebilirdi. Tüm bunları düşünürken dişlerini sıkıp durduğunu ağzının sızlamasından anladı. Düşünmemesi gerekiyordu bunları. Onu düşündükçe duyguları zihnini ele geçiriyordu çünkü. Bu turnede tüm dikkatini Nobra’ya ve yapacakları işe verecekti. Tabi ona her baktığında başka bir ırktan olduğunu hatırlaması ile baş edebilirse.

“Off!” diye derin bir iç geçirdi.

“Biraz enerjiye ihtiyacın var!” dedi Nobra’nın sesi. Onun ne zaman geldiğini farketmemişti bile.

“Evet belki de!” diye mırıldandı Verna.

“Biliyor musun, bir yerde olmak için fiziken oradan olmana gerek yok!”

“Anlamadım!”

“Yani kendini iyi hissettiğin bir yerde enerjin yükselir öyle değil mi? Orman gibi mesela, ormanı dinlemeyi seviyorsun ya!”

“Evet!”

“İşte bedenini ormana götürmene gerek yok aslında”

“Ne yapacağım ya?”

“Ormanı zihninde buraya getireceksin!”

“Hayal mi kuracağım yani.”

“Onun gibi, orada olduğuna kendini inandırabilirsen. Etrafındaki her şey kaybolur ve sadece onun sesine ulaşırsın yeniden!”

“Sen böyle mi yapıyorsun?”

“Pek ihtiyacım olmuyor ama olsaydı böyle yapardım!” diyerek yine uzaklaştı Nobra. Bir an olsun yerinde duramıyor gibiydi. Uzun süre sohbet etmeye ya da durmaya odaklanamadığı belliydi. İnsanların arasında çok vakit geçirmiyordu. Tıpkı okulda yaptığı gibi burada da gözden kayboluyordu hemen.

Verna hiç böyle bir ihtiyaç duymamıştı. Yani yanlız olmayı çok seviyordu elbette, kalabalık yerlerde olmaktansa tek başına bir yerde olmayı tercih ederdi ama Nobra gibi değildi. İnsanlardan kaçma ihtiyacı hissetmiyordu en azından.

Sonunda araçların kalkış yapacağı anonsu verilince, herkes kendi yerine ve aracına doğru koşturdu. Yarım saat içinde herkes yerini almış araçlar peşpeşe harekete geçmişti bile.

Verna tek başına oturmayı seçmişti, Nobra’nın söylediği gibi gözlerini kapatıp ormanı hayal etmeye çalıştı. Bir süre sonra yaprakların hışırtısı ona “merhaba” demişti bile.

Arkin aynen Verna’nın düşündüğü gibi ilk günden onun kapısına gelmiş, babasının etrafta olup olmadığını kontrol etmişti. Evin önünde bir araç, evde de bir hareket görmeyince gidip kapıyı çalmış açılmayınca onların henüz gelmediklerini düşünüp kendi evine dönmüş. Hava karardıktan sonra ise yeniden gelmişti. Anahtarı bulmaya alışık olduğu yerde göremeyince yine kapıyı çalmış, bir süre bekleyip pencereleri dolaşmış ve sonunda Verna’nın orada olmadığını anlayarak hayal kırıklığı içinde evine geri dönmüştü. Bütün tatil onunla yeniden konuşmayı, öyle habersiz ziyarete geldiği için özür dilemeyi planlamıştı. Dedesinden kalan parayla ikisinin yaşayabileceklerini hayal ettiği bir ev tutmuştu. Tatillerde artık okulda kalmak istemiyordu. İkna edebilirse Verna’da tatillerin bir kısmını onunla o evde geçirebilirdi. Ev hakkında ona bir şeyler anlatmak ve planlar yapmak için heyecanlanıyordu. Yola geç çıkmış olabileceklerini düşünerek kendini ikna etti ve uykusuz bir gecenin ardından sabah yeniden Verna’nın kapısına dayandı ama kapı yine açılmadı.

“Ailesini çok mu kızdırdım acaba?” dedi kendi kendine, yüreğinde bir sıkışma hissetti. Belki de o kadar kızmışlardı ki onun yeniden okula dönmesine izin vermemişlerdi, “Oh hayır! Böyle olmamıştır!” dedi ağlamaklı bir sesle ve ağır ağır okula yürümeye başladı. İlk Yusi gördü onu bahçede, her tatil olduğu gibi yine vaktini yaşam alanında geçirmişti. Arkin’in Verna ile sevgili olduğunu öğrendiğinden beri uzak duruyordu onları huzursuz etmemek için. Uzun bir tatilden sonra Arkin’i görünce yanına gelip selam verdi sadece. Arkin’de onu selamladı, “Verna’yı gördün mü?” dedi ardından hemen

“Verna mı?” dedi Yusi şaşkın şaşkın

“Evet dün geceden beri kontrol ediyorum henüz gelmemiş!”

“Dostum Verna Nobra ile turneye gitmiş senin haberin yok mu?”

“Ne?” dedi Arkin şaşkın şaşkın, “Hayır ben tatilde onu göremedim, başka işlerim vardı, sana o mu söyledi?”

“Hayır ama okulun içinde her yere astılar afişleri, bak orada bir tane var gördün mü?” dedi eliyle okulun duvarın işaret ederek.

Arkin hızlı adımlarla gidip afişin önünde durdu. Bir kaç kişi omuzuna vurup “Tebrikler, senin kız şimdiden star olmuş!” dedi. Verna’nın adı sahiden de afişte yer alıyordu.

“Ama nasıl? Ne ara haberleştiler? Görüşüyorlar mı?” diye binbir düşünce doldu zihnine. Verna ona haber bile bırakmadan mı gitmişti bu turneye? Sonra gözü turnenin tarihlerine takıldı.

“Üç ay mı?”

O sırada ona yetişen Yusi cevapladı bu soruyu “Evet tam üç ay dolaşacaklar, harika değil mi? Bu fırsat ancak mezunalra verilir biliyorsun. O son gece Nobra onu sahiden beğenmiş olmalı! Doğrusunu istersen ben de o kadar iyi bir sesi olduğunu hiç tahmin etmemiştim!”

Hiç konuşmayan Yusi’nin Verna söz konusu olunca durmadan konuşması gerdi Arkin’i birden ve dönüp ters ters ona baktıktan sonra yaşam alanına doğru geri yürüdü.

(devam edecek)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s