Vazgeçtim – Bölüm 5

“Peki nereye gideceksiniz. Sizi henüz bulmuşken kaybetmek istemem” dedi Hayri gülümseyerek.

“Yani aslına bakarsanız henüz karar vermedim!”

“Demek maceracı birisiniz, yani hayatınızı kökten değiştirecek gibi duruyorsunuz ama henüz bir planınız yok?”

“Öyle görünüyor değil mi gerçekten?” dedi Begüm sıkıntıyla. Gözleri doldu yeniden ama kendini tuttu. Kemal’in annesinin söylediklerini hatırlamıştı yeniden.

“Bir sorun var öyle değil mi?” dedi Hayri. Bunu anlamamak mümkün değildi. Ailesinden kalan her şeyi bir anda elden çıkarmak ve nereye gideceğini bile planlamamış olmak hiç kimse için normal değildi.

Begüm cevap veremedi.

“Buraya size annemin borcunu ödemeye geldim öyle değil mi? Yardım edebilirim!”

“Hayır, bunu sizden isteyemem!”

“Ben Adana’dan geldim, söyledim mi hatırlamıyorum. Kızımla yaşıyoruz. Tesadüfe bakın ki kiracım evi boşaltıyor. Altı dükkan ama güzel küçük bir ev!”

“Adana mı?” dedi Begüm şaşkınlıkla bir anda karşısına çıkıveren bu teklife inanamıyordu.

Bir hafta sonra Hayri’nin Adana’daki evine eşyalarını yerleştiriken bile hâlâ inanamıyordu.

“İşin bitti mi Begüm abla?” diye bağırdı Hayri’nin kızı Işıl. Daha buraya gelir gelmez ısınmıştı kız ona.

Hayri o günkü buluşmadan sonra onu almadan gitmeyeceğini söylemişti. Bir sorun olduğu ortadaydı. Ona ne olduğunu anlatmak zorunda değildi elbette ama Hayri onu kurtarabilirdi Begüm ona bunu yapmaya mecbur olmadığını defalalarca söylese de, Hayri kabul etmedi.

Birlikte emlakçı ile gidip konuştular. Sonra eve çıktılar. Hayri sabaha kadar onun evi toplamasına yardım etti. Kendine ayırmak istediği bir kaç parça eşyayı kolilediler ve ertesi sabah Hayri’nin evine kargo ile gönderdiler. Bir kaç koli de onun arabasına koydular.

“Tıpkı yıllar önce annemin anneni kurtardığı gibi öyle değil mi?” dedi Begüm ağlayarak

“Evet, tam zamanında gelecek kadar şanslı olduğumuza sevindim.”

Evden çıkarlarken apartman komşusu Bedia teyzeye rastladılar. Kadın Hayri’yi baştan ayağı süzdü “Kim bu kızım, senin evinde ne işi var?” dedi imalı bir sesle.

Begüm önce bocalaladı ama sonra toparlandı hemen “Erkek arkadaşım!” dedi sahte bir gülümseme takınarak.

Bedia hanım elini şaşkınlıkla ağzına götürdü, “Öbürüne ne oldu?”

“O bitti Bedia teyze!” dedi Begüm bastıra bastıra, “Ben yeni erkek arkadaşımla gidiyorum, evi de satışa çıkardım” dedi ve Hayri’yi kolundan tutup yürümeye başladı.

Ancak Adana’ya geldikleri zaman Hayri bütün bunların o komşu teyzenin bahsettiği adamdan dolayı mu bunların olduğunu sordu. Begüm’üm sessizliği cevaptı zaten.

Hayri Begüm’e Adana’da bir turşu dükkanı açması için yardımcı oldu. Eve ve dükkanın satışı için Begüm Hayri’ye vekalet vermişti, emlakçı ile o görüşüyordu. Soran olursa onlar hakkında hiç bir bilgi vermemesini tembihlemişti. Begüm bir şeylerden kaçtığına göre kovalayan olabileceğini de düşünmüştü.

Hayri’nin kızı Işıl henüz sekiz yaşındaydı. Onun neden annesiz olduğunu bilmiyordu Begüm. Daha gelir gelmez bir sürü soru sormaya başlamıştı. Hayatı boyunca Adana’dan çıkmadığı için Begüm’ün geldiği şehri merak ediyordu. Babası oraya giderken o da gitmek istiyordu ama tüm ısrarlarına rağmen kabul etmemişi Giderken yanında bir arkadaşını getireceğini de söylememişti. Işıl bu sürprizi çok beğenmişti. Bir gün Begüm ile onun geldiği şehire gitmek istiyordu. Elbette babası da gelecekti.

İlk günden Begüm’e kolayca ısınan Işıl, tüm bu seri konuşma ve soruları ile onun peşinden hiç ayrılmıyordu. Turşulara da bayılmıştı. Babasından her gün onu turşucuya Begüm ablasına götürmesini istiyordu. Hatta bir süre sonra bazı günler Begüm’de bile kalmaya başladı.

Begüm Işıl sayesinde Adana’ya düşündüğünden daha kolay alıştı böylece. Hafta sonları baba kız onu gezdiriyorlardı. Hayri gerçekten mükemmel bir insandı. Bir süre sonra ona karısının başka bir adamla gittiğini anlatmıştı. Işıl annesini sorduğu zaman ona başka bir adamla gittiğini söyleyememişti. Önce iş için başka bir şehirde yaşadığını söylemiş, ardından da orada bir başkasıyla evlendiğini eklemişti. Bunu elbette Işıl’ı sevmediği için değil, hayat böyle geliştiği için yapmıştı. Işıl annesinin bir gün gelip onu göreceğini bekliyordu. Şehir dışına gitmek istemesindeki nedenlerden biri de buydu zaten.Onun için şehir dışı bir taneydi ve annesi oradaydı. Eğer o şehir dışına giderse, annesine rastlayabilirdi. Onu görür görmez tanıyacağına inanıyordu. Oysa annesi onları terkettiğinden beri bir kez olsun aramamıştı.

Adana’da bunlar olup biterken Kemal seyahetten dönmüş ve dükkanı kapalı görünce Begüm’e bir şey oldu sanıp eve çıkmıştı, kapı açılmayınca iyice telaşe kapılmış ve Begüm’ü aramıştı. Ancak telefon kapalıydı. Dükkanın camındaki satılık ilanını aşağı yeniden inince farketmiş hemen emlakçıya koşmuş ama ondan da hiç bir şey öğrenememişti. Sonra tekrar Begüm’üm kapısına çıkıp epeyce çalmıştı. Bedia teyze Kemal’in gürültüsüne çıkıp karşısında onu görünce “Ah oğlum ah! Gitti seninki yeni bir sevgili bulmuş!” dedi elini sallayarak.

“Nereye, kimi bulmuş?” dedi Kemal şaşklıkla

“Ne bileyim öyle sarışın gibi bir adamla evdeki eşyaları toplayıp gittiler, görmedin mi dükkanı da satılığa çıkarmış. Evi de satıyorlarmış”

“Siz tanıyor musunuz o adamı? Buralardan biri mi?” dedi Kemal endişeyle

“Bana ne evladım ben kızın sevgililerini mi sayıyorum Allah Allah!” diyerek evine girdi Bedia teyze.

Kemal ne yapacağını, ne düşüneceğini bilemeden eve döndüğünde, Nermin hanım hemen anlamıştı kızın gittiğini öğrendiğini. O Kemal dönmeden görmüştü dükkandaki ilanı. Yine de bilmiyormuş gibi sordu.

“Kemalim ne oldu oğlum?”

“Begüm! Begüm gitmiş anne! Hem de bir adamla gitmiş!”

“Yok artık, daha neler? Olur mu yavrum öyle şey?”

“Dükkanda ilan var, emlakçıyla da konuştum. Komşusu da söyledi bir sevgilisi varmış, onunla evi toplamış gitmişler!”

“Ay oğlum bu nasıl kızmış böyle? Seni Allah korumuş desene!” diye yalancıktan vahlandı Nermin hanım.

Kemal günlerce bulmaya çalıştı Begüm’ü telefon sonunda yanlış bir numara çevirdiniz diye mesaj vermeye başladı. Begüm Adana’ya gidince numarasını değiştirmişti.

Kemal emlakçıyı sıkıştırdı bir süre, ev ile bir adamın ilgilendiğini Begüm’den haberi olmadığını söyledi adam. Vekaletler ondaydı. Bir avukat olduğunu ama bilgilerini gizli tutmak istediğini söylemişti. Zaten sadece vekalet belgesinin bir örneği ile telefonu vardı emlakçıda.”

“Nereye gider bu kız? Bunca yıldan sonra nasıl yapar bunu bana?” diyerek haftalar boyu kendine gelemedi Kemal.

Nermin hanım ve Nazan ise Begüm’ün gidişini neredeyse kutlayacaklardı. Kemal’in teselli bulması için Nazan her gün onlara gelmeye başladı. Nermin hanım onun ne kadar vefalı bir kız olduğunu söylüyordu sürekli. Oğlunu başka bir adamla terkedip giden bir kız onun tırnağı dahi olamazdı.

Kemal annesinin söylediklerine iyice sinirleniyordu, “Mutlaka bir şey var bu işte, Begüm asla böyle bir şey yapmaz!” dedi uzun süre ancak aradan bir yıl geçtikten sonra Begüm’ü aramaktan vazgeçti.

(devam edecek)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s