Dokuzuncu müşteri – Bölüm 14

“Gimini annemin olduğunu söylenen bu kule nerede? Düşmeden önce oraya gitmeye kalktığıma göre yerini biliyorum muhtemelen ama şimdi hatırlayamıyorum. Sana bahsemiş miydim planımdan?”

“Bayan Luna bu hiç doğru bir hareket olmaz. Kont sizin için kral ile konuşmaya çalışacağını söyledi onu duydunuz. Şimdi kendi başınıza hareket etmeniz onu da zor duruma düşürecektir!”

“Haklısın ama ben artık bir şeyler yapmak istiyorum. Biliyorum başka bir yerden geldiğime inanmak senin için çok zor, hatta benim içinde öyle. Cevaplayamadığım çok soru var ve bunların bir çoğunu doğum annemden öğrenebilirim diye düşünüyorum!”

“Bayan Luna büyük annem burada kralın kızlarının birinin hizmetçisiydi. Elbette kastettiim şimdiki kral değil. O çok bilge bir kadındı ve derdi ki, ‘Bir şey oluyorsa mutlaka bir neden yüzünden oluyordur. Sabret ve ondan ne öğrenebileceğini anlamaya çalış. Olacak ile öleceğin önüne geçilmez !'”

“Ben babamdan kalan borçlarımı ödemeye çalışıyordum. Annem ben küçükken ölmüştü. Bir paket servisinde çalışırken bir dövmeciye sipariş götürdüm ve o bana hediye diyerek zorla bir dövme yaptı. İşte ondan sonra her şey değişmeye başladı. Bir emlak kralı ile tanıştım bana bir iş vereceğini söyledi. Dövmeci ve dövme ertesi gün kaybolmuştu bu arada ve kimse bana inanmadı. Emlakçının verdiği ilk işe gittim. Orada o dövmeci kadınla karşılaştım yeniden ve dövmem yeniden ortaya çıktı. Onun yanından dönerken de bir gölete uçtum ve suyun üzerine ulaştığımda sen ve kontu gördüm ilk olarak. Söylesene bundan ne öğrenmem gerekiyor şimdi?”

“Bayan Luna başınızı çarptığınızda beyninizdeki bir şeyler yer değiştirmiş olmalı bilemiyorum ama hayat gösterecektir ne almanız gerektiğine eminim!”

Bir kaç gün sonra Luna’nın hayali babası onu yeniden yanına çağırdı ve kont ile evlilik törenlerinin iki gün sonra olacağını, kont öyle istediği için aile içinde yapılacağını ve davetli olmayacağını söyledi. Üvey annesi gelinliğini çoktan sipariş vermişti.

Luna neredeyse patlayacaktı hayali babasının yüzüne bunları duyduğunda ama Gimini için sustu.

“İnanamıyorum bu da ne demek böyle? Benim haberim bile olmadan düğün tarihim, düğün şeklim ve gelinliğime karar verilmiş Gimini? Bu nasıl bir dünya böyle!” diye bağırmaya başladı daha odaya varmadan.

Gimini onu zar zor soktu odadan içeriye, “Mutlaka bir açıklaması vardır kont tarafından. Biraz sabırlı olun bayan Luna, sakin olun lütfen!”

“Nasıl sakin olayım buradan gitmek istiyorum, evlenmek istemiyorum!” diyerek ağlamaya başladı Luna. Buraya geldiğinden beri ilk kez katılarak ağlıyordu. Kendi dünyasında hemen her gece uyumadan önce bir iki göz yaşı düşerdi yastığına. Uykusuz problemi az da olsa devam ettiği için uyuyana kadar aklına pek çok şey gelirdi. Buraya geldiğinden beri uykusuzluk problemi de çekmiyordu.

“Kesin bu bir rüya olmalı! Bunun başka açıklaması olamaz! Ben bu rüyadan uyanmak istiyorum artık!” diyerek gözlerini sımsıkı kapadı ve suya dalacakmış gibi derin bir nefes alıp, bir süre bekledikten sonra yenidne açtı gözlerini.

Gimini karşısında ne yapacağını bilemez bir şekilde ona bakıyordu.

“Oh hayır!Hâlâ buradayım, uyanmak istiyorum artık lütfen!” diye ağlamaya devam etti.

Gimini söyleyecek hiç bir şey bulamadığı için aklına gelen ilk şeyi söyledi, “Uyanırsanız kont ve ben burada kalacağız ama!”

Luna birden bire burnunu çekerek durdu bunu duyunca. Gimini işe yarayacağını hiç bekleyemediği bu cümlenin onun durdurmasına çok sevinmişti. Hemen sımsıkı sarılıp onu kendine çekti., “Bensizi seviyorum bayan Luna, kont ve anneniz de seviyor. Lütfen bizler için biraz güçlü olun!”

Luna daha sessiz ağlamaya başladı bu kez. Gimini’nin ona sarılması iyi gelmişti. Kadının küçücük bir bedeni ama kocaman bir yüreği vardı gerçekten. Onu kesinlikle burada bırakamazdı giderken.

“Aman Allahım!” dedi sonra doğrularak, “Ben evlendiğimde sen bu evde mi kalacaksın şimdi?”

“Evet ne yazık ki böyle olacak?”

“Kesinlikle olmaz, gidip babamla konuşacağım hemen!”

“Bayan Luna bunu yapmayın lütfen!”

“Nedenmiş o?”

“Çünkü bunu yaparsanız kurallara göre toprak hakkınızdan vazgeçmeniz gerekecek!”

“Toprak hakkı mı? Gimini ben buradan gitmek istiyorum, seninle hem de! Toprağı ne yapayım?”

“Evet ama bu sizin çeyiziniz. Çeyizinizde toprak yerine bir hizmetçi ile gideceğinizi konta da danışmak zorundasınız”

“İyi ama o düğün tarihi belirlerken ve bu düğünün sade olması kararı alırken bana danıştı mı?”

“Kurallar böyle!” dedi Gimini yine.

“Tamam anladım!” diye isyan etti Luna, “O halde ona nasıl haber yollacağımı söyle!”

“Ben hallederim!” dedi Luna başını öne eğerek. Kontun karısı olursa hayali annesine ulaşması daha kolay olurdu belki. O zaman asil bir aileye dahil olacağı için kuleye gitmesine izin verilirdi belki. Gimini’yi, altın kolyeyi ve o beyaz elbiseyi burada bırakıp gitmeyecekti ama!

Tiyan ertesi gün öğleden sonra ancak gelebildi Luna’nın yanına.

“Çok özür dilerim ben burada değildim biliyorsun ve olanlardan gelince haberim oldu!” dedi daha onu görür görmez.

“Nasıl yani haberin yoktu?” dedi Luna kızgın kızgın.

“Bu düğün işi tamamen babamların işi. Benim tarihten veya hazırlıklardan hiç haberim olmadı.”

“Sen ciddi misin?” dedi Luna şaşkınlıkla, “Ben sana çok öfkeliydim!”

“İnan benim haberim olmadı. Ben de çok şaşırdım ve öfkelendim ama her şey ayarlanmış ne yazık ki! Buna uymaktan başka çaremiz yok. Sanırım sen de bunun için çağırmıştın beni öyle değil mi?”

“Evet, yani hayır bir konu daha var!”

“Nedir?” dedi Tiyan merakla

“Ben çeyizimde toprak yerine Gemini’yi getirmek istiyorum!

“Tanıdığım hiç bir kadına benzemediğini söylemiştim değil mi? Elbette, benim toprağa ihtiyacım yok, nasıl istersen öyle yapabilirsin!”

“Çok teşekkür ederim!” dedi Luna minnetle, konta giderek alışıyor dahası ona karşı bir şeyler hissediyordu galiba.

“Şimdi gitmek zorundayım. Çağırdığın için bir toplantıyı erteleyerek geldim. Sanırım ancak düğün merasiminde görüşeceğiz. Bana Gimini ile yazılı not yollayabilirsin.” diyerek ayrıldı Tiyan yanından.

“Gimini duydun değil mi?” dedi Luna sevinçle. Gimini her zaman ki gibi tüm konuşulanları dinlemişti. Onu tanıdığından beri ilk kez bu kadar içten gülümsüyordu.

“Seni kesinlikle gittiğim her yere götüreceğim emin ol!” dedi neşeyle Luna.

“Düğün hazırlıkları için yoğun olacaksınız iki gün, sizi yine hamama götüreceğim!” dedi Gimini.

O andan sonra Gimini ne derse yaptı Luna, sade bir gelinlik dikilmişti onun için ve nasıl oluyorsa bedenine tam gelmişti.

“Üvey annem zevkli bir kadınmış” ded onu üzerine giyince.

Gimini burada adetin gelinliğin gösterişli olması olduğunu söylemek istemedi ona ve gülümsedi sadece. Sonuçta kendi kararına bırakılsa Luna’nında böyle sade bir gelinlik tercih edeceğinden şüphesi yoktu.

“Tuhaf ama mutluyum” dedi Luna aynanın karşısında dönüp dururken.

(devam edecek)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s