Dokuzuncu müşteri – Bölüm 11

Luna farketmeden elindeki kadehi yine bitirince, kontun maskesinin takılı ve elinin de boş olduğunu farketti.

“Siz içmeyecek misiniz bu güzel şaraptan?” dedi neşeyle, “O kadar lezzetli ki şu fıçılardan birine musluk bağlasalar öyle bile içerim!”

Kont güldü onun bu sözlerine “Bir tane daha mı istiyorsunuz?” dedi nezaketle sonra.

“Evet istiyorum!” diye kıkırdadı Luna, farketmese de şarap onu hafifçe çarpmıştı bile, “Siz benim sorumu yanıtlamadınız?” dedi sonra.

“Ben genellikle yanlız yerim!”

“Evlendiğimizde ne yapacaksınız o halde? Ayrı ayrı mı yemek yemeyi planlıyorsunuz?”

“Yüzümü hayatım boyunca sadece bir kadına göstermeyi planlamıştım o da size denk geldi” dedi kont.

Luna bu sözden etkilenmişti ama sonra bunun gölette maskesiz görünmesi ile ilgili bir ima olduğunu anladı.

“Ben sizi henüz maskesiz görmedim. Fikrinizi değiştirebilirsiniz! Pek uygun bir çift olmayabiliriz!” dedi ve kontun ona uzattığı kadehi alıp hızlı adımlarla önden yürümeye başladı.

Gimini yine kaşını gözünü oynatıyordu ama bu defa onu dinlemeyecekti. Ne saçma bir evlenme nedeniydi bu böyle. Hayır onunla zaten evlenecek değildi ama bir kadını hiç tanımadan sırf bu yüzden seçmiş olması kızdırmıştı Luna’yı. Bunca nezaket ve hediyenin bir anlamı yoktu aslında. Kont yüreğini kazanamamış bir eşi olmasına razıydı. Muhtemelen bunu da işi gibi görüyordu. Kariyeri gereği bir eşi olması gerekiyordu demek.

“Siz bu evliliği istiyor musunuz gerçekten?” dedi kont arkasından yetişip.

“Sizin istemediğinizi mi anlamalıyım?” dedi Luna ters ters. İstemiyordu da gerçekten ama ne diye bu kadar sinirleniyordu onu anlamıyordu.

“Benim gibi yüzünden hiç maskesini çıkarmayan biri sizce bir başkası ile hayatı paylaşabilir mi?”

“Az önce söylediniz ya sadece bir kadına göstermeyi planlamışsınız! Planlamak! Çok duygusal bir yaklaşım gerçekten! Ben de sizinle evlenmeye bayılmıyorum ancak ailelerimizin isteği böyle görüyorsunuz ki?”

“Evet korkarım öyle!”

“İkimizde itiraflarda bulunduğumuza göre bundan sonrasının bir oyun olmasının sakıncası yoktur umarım. Eğer bana bazı konularda yardımcı olursanız bu oyunu seve seve oynarım”

Kont Luna’nın bu ani çıkışına hem şaşırmış, hem de merak etmişti bu kızı gerçekten. Tanıştıkları günden beri olmadık şeyler yapıyor, tuhaf davranıyordu ama bunlar diğerlerinin söylediği gibi delilik belirtisi değilldi. Çokta zeki bir kıza benziyordu tam aksine. Kendisi gibi farklı olduğu için insanlar onun hakkında da konuşmayı seviyorlardı anlaşılan.

“Ne tür konularda yardım istiyorsunuz?” dedi kont merakla.

“Yardım edecekseniz anlatayım. Yoksa birlikte etrafa gülümseye devam edelim yeter!”

“Konunun ne olduğunu bilmeden size nasıl yardım edeceğim?”

Luna kontun söylediğini haklı buldu, “Doğum annemla konuşmam gerekiyor.” dedi fısıldayarak. Bunu yaparken konta doğru yaklaşmış bir eliylede ağzını kapatmıştı.

Kont ona bu kadar sokulmaya cesaret eden bir kadını etrafın yanlış anlamaması için geri çekildi.

Luna, kontun ondan rahatsız olduğunu düşündüğü için gerildi yine, “Neyiniz var sizin? Cüzzamlı falan değilim!” dedi sinirli sinirli.

“Bayan Luna, müstakbel eşinizde olsa evlenmeden ona asla dokunmamalısınız!” diye araya girdi Gimini.

“İyi ama ben onun çıplak bededine sarıldım gölette daha önce!”

Kont kendini tutamayıp yüksek sesle güldü. Gimini panikle susmasını işaret etti Luna’ya.

Bir anda çevrelerindeki kafalar onlara dönmüştü. Daha önce kimse kontun böyle yüksek sesle güldüğünü duymamıştı. Bunu bilmeyen Luna insanların ona baktıklarını sandığı için kıpkırmızı oldu bir anda.

Kont ona başıyla daha sakin bir yere gitmelerini işaret etti, “Daha az dikkat çekeceğimiz bir yere gitsek iyi olacak!”

Luna başını yere eğerek onun yanında sarayın bahçesinde büyük bahçe çiçekleri ile ayrılmış bir bölüme doğru yürüdü. Gimini yine endişeliydi ama konta karşı gelemedi ve peşlerinden gitti.

“Evet burada bizi kimse dinleyemez. Yardımcınızda sanırım etrafı kollayacaktır!” dedi Gimini2ye bakarak kont.

Gimini başıyla onayladı ve onlardan bir kaç adım uzağa giderek arkasını döndü.

Luna az önce yaşadıkları yüzünden kendini hâlâ kötü hissediyordu.

“Sizinle ilgili bir sıkıntım yok!” diye açıkladı kont, “Bir çok erkeğin evlenmek isteyeceği bir kadınsınız, güzelsiniz ve akıllısınız. İnsanların sizin hakkınızda söylediği şeylerin doğru olmadığını anlamak şansına eriştiğim için mutluyum. Benim sorunum kendimle ve tabi toplumun kurallarına da uymak zorundayız.”

“Bu kuralları hiç sevmedim çok saçmalar!” dedi Luna, Gimini elinde olmadan dönüp ona baktı yine endişeyle ama kontla göz göze gelince döndü hemen arkasını ve bir kaç adım daha uzaklaştı.

“Gerçekten bir çok şeyi hatırlamıyor musunuz?” dedi kont

“Hatırlamak mı? Hiç birini bilmiyorum!” diye cevap verdi Luna ağlamaklı bir sesle, “Gimini olmasa sürekli pot kıracağım ve beni o kuleye hapsedecekler!”

“Hatırlamanıza yardımcı olacak şeyler yapmalısınız belki de, mutlaka vardır!”

“Bakın kont.. Sizin bir adınız yok mu? Neden herkes size dördüncü kont diyor?”

“Bu da kurallardan biri sadece aileden olanlar birbirlerine isimleri ile hitap ederler, diğerlerinin varsa mutlaka makamları söylenir”

“Evet ama konuşurken size kont demek bana çok saçma geliyor isminizi söylesem olmaz mı?”

Gimini yeniden döndü arkasını ama yine kontun bakışları ile karşılaşınca, bir kaç adım daha ileri gitti. Artık konuşmaları duyması gerçekten zorlaşmıştı. Kontun buradan ayrıldıktan sonra onun delirdiğini söylemesi her şeyi mahvederdi. Belki de bu konuşma sadece bir tuzaktı. Bu nedenle Luna’yı uyarmak istiyordu ama kont bir türlü fırsat vermiyordu ki!

“Adım Tiyan” dedi kont.

“Tiyan! Harika bir isminiz olmasına sevindim.”

Kont yine güldü, “Artık şu konuyu açıklamayacak mısınız?”

“Konu şu !” dedi Luna. Gimini iyice gerilmiş her şeyi duymaya çalışıyordu. Keşke onu durdurmanın bir yolu olsaydı diye geçiriyordu içinden. Dikkat çekerek onların konuşmasını bölmek için bir şeyler yapabilirdi ama kont Tiyan’nın öfkesine hedef olmak istemiyordu.

“Aman Tanrım kontun adını biliyorum ağzımdan asla kaçırmamalıyım!” diyerek bu defa kendi ağzını kapattı.

“Doğum annem özel biri olduğu için benim ondan öğrenmem gereken şeyler var. Onunla konuşmak zorundayım!”

“Ama bu sadece kralın izni ile mümkün olabilir!” dedi Tiyan.

“Biliyorum ama siz asil bir aileden geliyorsunuz. Onunla konuşabilirsiniz belki! Yani müstakbel eşinizin annesi olduğu için belki kral anlayış gösterebilir!”

Tiyan durdu ve düşündü bir kaç saniye, “Bilemiyorum! Pek alışıldık bir istek değil!”

“Onun kulede olması da adil bir ceza değil!” diye diklendi Luna yine, sonra “Özür dilerim aslında sizinle bir sorunum yok tabi. Ben sadece bir an önce bazı şeylerin çözülmesini istiyorum hepsi bu. İnsanların beni deli sanıyor olması da çok yorucu bir durum!”

“Deli olmadığınıza eminim!” dedi Tiyan, “Bir şey yapabilir miyim bilmiyorum! Biraz fırsat ve ortamlarla ilgili bir konu bu. Kral kararlarının sorgulanmasından da hoşlanmaz bu arada! Şimdi geri dönmezsek hakkımızda duymak istemediğimiz başka söylentiler çıkabilir”

(devam edecek)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s