Merve Selami beylerle yeni evlerine doğru yola çıkmıştı akşamdan. Bir kaç gün kaldıktan sonra geri dönecek, burada onun için tutulan dairede yaşamaya devam edecekti. Yaptığı anlaşmalar gereği zaten iki üç yıl burada kalması gerekiyordu. O arada da bu evlilliği koşullara göre yaparlarsa kariyerine devam etmek istediğinde önünde bir engel olmayacaktı. Daha şimdiden bir reklam filmi müziği için teklif almıştı.
“Kızım sen ne yaptığının farkında mısın? Merdan bey seni çok severdi biliyorsun. Bu mal varlığını bilerek ve isteyerek sana bıraktı. Ziver’i de annesini de tanımıyorsun. Mezide hanım çok hırslı bir kadındır. Çok üzülürsün inan bana. Ayrıca böyle evlenmiş ayrılmış durumuna ne diye düşesin. Merdan bey bu şartı kabul edeceğini hiç düşünmediği için koydurdu vasiyete!”
“Bunu yapmak zorundayım Selami baba! Ban başkasının hakkını alamam, Merdan bey zaten benim hayatımın tamamını kurdu giderken, her şeyimi ona ve size borçluyum. Belki ailemin yanında olsam bunlara sahip olamazdım! Şimdi bir de nasıl oğlunun hakkını alayım elinden. Bu bana yakışmaz. Bunu iade etmek zorundayım! Merdan amca bana başka açık kapı bırakmamış ki mirası reddetmem için!”
“Kızım Merdan bey mirası senin almanı istediği için zora koştu bu kadar! Geri ver diye değil !
Selami bey iki gün boyunca yalvardı Merve’ye yapmaması için ama kız nuh dedi peygamber demedi. En son otobüse binerken yeniden konuştu Selami bey “Merve yapma kızım!”
“Merak etme Selami baba! Sonunda herkes mutlu olacak!”
“İnşallah güzel kızım, inşallah! Habersiz bırakma lütfen. Alo dersen hemen gelirim biliyorsun!”
Böylece Merve tek başına geri döndü yaşadıkları şehire. Artık burda ne Merdan amca vardı, ne Selami baba ile Ravza anne. Merdan amcanın ailesi ile tanışacak ve iki yıl boyunca oğlu Ziver ile aynı evde evlilik adı altında bir oyun oynayacaktı.
Bu arada kariyeri ile ilgili çalışmalarını da yürütmesi gerekiyordu. Bir evlilik olacaksa bu çalışmaları aksatmaması için Ziver beyle konuşması gerekiyordu. Normal bir evlilik olmayacağı için, kendi hayatına engel olacak herhangi bir yükümlülüğe de giremezdi.
Merve’nin kararından sonra avukat Ziver ve Mezide hanım ile bir toplantı ayarladı. Selami bey isterse gelebileceğini söylese de Merve bu toplantıya tek başına gitmeyi uygun gördü. Kendi kararı olduğuna göre bu insanlarla da açık açık konuşabilirdi tek başına. Sonuç onların kazancı olacaktı.
Toplantı Merdan beyin avukatının ofisinde gerçekleşti. Mezide hanım daha gelir gelmez Merve’yi dövecekmiş gibi bakmaya başlamıştı. Ziver mesafeli ve soğuk duruyordu Avukat tanıştırana kadar Merve ile hiç konuşmadılar ve selam vermediler
“Babamla ilişkinizi çok merak ediyoruz Merve hanım!” dedi Ziver avukatın tanıştırmasının hemen ardından.
“Babanız çok iyi bir insandı!” dedi Merve ölçülü bir sesle.
“Sizin için öyle olduğu belli ki mirasına dahil olmuşsunuz? Merak ettiğimiz de bu zaten? Neden Merdan sizi mirasına dahil etti?” diye araya girdi Mezide hanım imalı bir sesle.
Onlara haklarını iade etmek için bu zor şartı kabul etmiş olmasına rağmen anne oğulun bu tavırları germişti Merve’yi.
“Merdan bey gerek görseydi sizinle paylaşırdı zaten!” dedi sesini daha da soğuk yaparak, “Ayrıca malınızda gözüm olsaydı zaten burada olmazdım!”
Ortamın iyice gerileceğini anlayan avukat, “İsterseniz evlilik şartı için olması gerekenleri konuşmaya başlayalım!” diyerek girdi araya.
Merve doğrudan avukata çevirdi yüzünü. Bu aile ile işi zor olacaktı belli ki ama yine de Merdan beyin mirasının sahipleri onlardı ve iadeyi ne pahasına olursa olsun yapacaktı.
“Öncelikle bilmenizi isterim ki bu gerçek bir evlilik olacak. Resmi olarak nikahlanacaksınız! Nikah tarihinden itibaren iki yıl boyunca aynı evde yaşayacaksınız. İkinizden biri iki yıl dolmadan evliliği yasal olarak bitirmek ister veya ortada haklı bir gerekçe yokken ortak yaşanması gereken evden süreli de olsa ayrılırsa miras bir hayır kurumuna bağışlanacaktır. Her iki tarafta bir hak iddiasında bulunamayacaklardır. İyice anladınız mı?”
“Merdan ne saçmalamış böyle, sanırsın vasiyet değil, yarışma şartnamesi. Bir baba kendi evladına nasıl böyle bir şey yapabilir? Hem de bir şarkıcı için!”
Merve cevap vermeden avukat müdahale etti hemen “Mezide hanım lütfen! Çiftin arasındaki ilişkiyi bozmaya, germeye yönelik girişimleriniz olduğu takdirde anlaşmanın bozulacağını size hatırlatmak isterim. Aslında bu hepiniz için geçerli. Saygı çerçevesinde bir evlilik sürdürmeniz gerekiyor.”
“Ne yani birileri gelip evde bizi mi kontrol edecek?” dedi Mezide hanım bu kez.
“Evlilik başladığı tarihten itibaren siz aynı evde yaşamaycaksınız!” dedi avukat.
“Ne? Daha neler?” dedi Mezide hanım öfkeyle, “Oğlumu bu kız ile mi bırakacağım ayrı bir evde. Onlar gerçek karı koca bile olmayacaklar!”
“Üzgünüm Merdan beyin vasiyeti böyle!”
“Babamın başka sürprzi var mı?” dedi Ziver iç geçirerek. Bu koşullardan onunda pek hoşnut olmadığı belli oluyordu mimiklerinden.
“İki yılın tamamlandığı gün bütün koşullar sona erecektir. Boşanmakta özgür olacaksınız ve Ziver bey ve Mezide hanım Merdan beyden kalan mirastaki tüm paylarını Merve hanımdan geri alacaklar. Merve hanım bu süre içerisinde Merdan beye ait mal varlığı ile ilgili hiç bir yasal işlem yapma hakkında sahip olmayacak. Yani malları işletemeyecek, devredemeyecek ve satamayacak!”
“Kabul ediyorum!” dedi Merve.
“Merdan beyin vasiyette belirttiği mirası dışında sadece sizin adınıza açtığı bir banka hesabı daha var. Bu hesaptaki para sizin Merve hanım. Konuyla ilgili detayı size ayrıca bildireceğim. “
“Neye karşılıksa artık?” dedi Mezide hanım yine kendini tutamayıp. Merve’nin öfkeli bakışlarını görünce çevirdi yüzünü avukttan yana.
“Nikah tarihi için şimdi öneriniz varsa kimliklerinizin fotokopileri ve sizlerden alacağım vekaletlerle işlemlerinizi gerçekleştireceğim!” diyerek toplantıyı noktaladı avukat.
“Bir an önce olursa, bir an önce de biter!” dedi Merve.
Ziver’de başıyla onayladı.
Toplantıdan bir ay sonra resmi nikah için işlemler tamamladı ve gün alındı. Oda nikahı kıyılacak, şahitler dışında davetli bulunmayacaktı. İkisinin de sosyal hayatını etkileyeceğinden, bu nikah mümkün olduğunca gizli tutulacaktı Bu Merdan beyin değil Merve ve Ziver’in kendi istekleriydi. Merdan beye ait olan ve mobilyası ile hazır olan bir evde oturacaklardı. Boşanma gerekleştikten sonra ev zaten Ziver’e kalacağından dilediğini yapabilirdi.
Merve’nin daha önce bundan haberi olmadığından, yeni kiraladığı evin sözleşmesini imzalamadan eşyalarını bir depoya aldırmak zorunda kaldı. İki yıl boyunca ayrı bir yerde yaşama şansı olmadığından boşuna kira ödemesine gerek yok diye düşünmüştü.
“Selami bey ve Ravza hanımın çocukları olmuyordu. Merdan yıllarca metresinden vazgeçemedi, benden ve oğlundan vazgeçti. Senden de vazgeçemeyip, Selami beyin gölgesine verdiğine göre aranızda sıkı bir şeyler olmuş olmalı!” dedi Mezide hanım nikahtan hemen önce.
Nikah kıyıldıktan sonra anlaşma koşulları geçerli olacağından içinde kalmasın istemişti.
“Aptal değilim ben!” diyordu sürekli oğluna, “Selami ve karısı ortadan boşuna kaybolmadılar! Herkes ettiğini bulur elbet!”
Ziver hiç hazetmiyordu bu yaşadıklarından ama annesi gibi söylenip durmuyordu en azından. Babasının bir başkası ile mirası paylaştırmış olması iyice içini soğutmuştu. Annesi olmasa zaten mirasın kalanında da vazgeçecekti.
“Olmaz olsun böyle babanın mirası!” demişti öfkeyle. Babasının onu sevdiğine her zaman inanmıştı ama bu vasiyet yıllardır annesinin söylediklerini doğruluyordu bir şekilde ve Ziver’e gerçekten ağır gelmişti.
(devam edecek)
Kaleminize sağlık soluksuz okuyorum çok akıcı bir hikaye
BeğenLiked by 1 kişi
❤️
BeğenBeğen