Gece perisi – Bölüm 10

“Aa!” dedi garip bir tonlamayla Duygu.

Pınar anne oğlunun başkasını sevdiğini öğrenince kızın çok üzüldüğünü düşündüğü için tonlamadaki tuhaflığı farkedemedi.

“Ne olur affet kızım beni! Kafam o kadar karıştı ve heyecanlı şeyler yaşadım ki son günlerde böyle bir hataya düşüverdim. Aslında oğluma da ben soramadım, Yüksel konuştu onunla!”

“Pınar anne!”

“Yok yok ne söylesen haklısın kızım! Hata ben de!”

“Yok Pınar anneciğim, zaten Nuray…”

“Ya bir de o var. Nuray’da bu gün bir şeyler demeye çalıştı ama ben anlayamadım!”

Pınar hanım o kadar dertlenmişti ki Duygu bir türlü lafa girip diyeceğini diyememişti o ana kadar.

“Pınar anneciğim ben de zaten başkasını seviyorum ama sizi üzmemek için söyleyememiştim. Nuray da bu gün benim yerime onun demeye çalışıyordu size!”

Şaşırma sırası bu sefer Pınar anneye gelmişti, “Anlamadım?” dedi önce gözlerini kocaman açarak, “Yani Nuray bu gün? Aaa! Ben de sandım ki! Kızı boş yere! Aaa!” sonra yeniden durdu ve Duygu’ya baktı, “Başkasını mı seviyorum dedin?”

“Evet Pınar anneciğim, hatta deli gibi aşığım ona!”

“E kızım niye söylemedin daha önce, kıvrandırıyorsun beni böyle?”

“Ya ben siz o kadar hevesli söyleyince, oğlunuzu da yeni bulmuştunuz! Karşı koyamadım işte!”

Pınar hanım gülmeye başladı yüksek sesle, Duygu’da katıldı ona. İkisi gözlerinden yaşlar gelerek uzun uzun güldürler bir süre. Bu konu yüzünden günlerdir kasılıp durmuşlardı karşılıklı ve şu an bunun ne kadar gereksiz olduğunu anlamışlardı.

Sakinleştiklerinde Pınar anne “Dur bir kahve yapalım da anlat bakayım sen şu çocuğu bana? Kimmiş, kimlerdenmiş? Ay ölücem meraktan. İlahi Duygu?”

Duygu arkadaş ortamında tanışmışlar gibi başlayarak her şeyi anlattı Pınar anneye. Kızın aşık olduğu adamdan bahsederken yüzüne yayılan aydınlıkta kendi gençliğini buldu Pınra hanım. Hüzünlendi, neşelendi, duygulandı ardı ardına.

“Ah güzel kızım inşallah çok mutlu olursunuz! Ne zaman tanışacağız delikanlıyla?”

“Ne zaman isterseniz!” dedi Duygu neşeyle.

“Sen tanıştın mı peki ailesiyle?”

“Yok henüz tanışmadım aslına bakarsanız.”

“E davet et bir akşam gelsin o zaman. Yüksel amcana da söyleyelim o da gelsin. A bak adamcağıza seninle konuşunca ararım demiştim unuttum! Meraktan ölmüştür şimdi. Dur haber vereyim hem de damadımızla tanışacağımızı da söyleyeyim! Allah Allah neye niyet neye kısmet bak görüyor musun? Hayat bu ara nasıl şaşırtıyor beni böyle! Hayır olsun inşallah!” diyerek telefonunu alıp odasına geçti Pınar anne. Genç bir kız gibi sevdiği adamla konuşurken hep odasına giriyor kapısını kapatıyordu. Duygu’nun çok hoşuna gidiyordu onun bu halleri.

Günlerdir kıvrandığı gerçeği söylemiş olmanın rahatlığı yayılmıştı onun da içine. Hele ki oğlanın istemiyor olmasına iyice sevinmişti. Nuray’da ondan haber bekliyordu merakla. O da telefonunu alıp hemen onu aradı ve olanları anlattı Pınar anne odasından çıkana kadar.

“Aa!” diyerek dinledi Nuray tüm hikayeyi. Onun da aklına gelmemişti böylesi, “Ay çok şükür ya!” dedi kapatırken.

Pınar anne salona geri geldiğinde “Tamam söyledim ona da! Sen oğlanla konuş ne zaman uygunsa gelsin bir akşam tanışalım! Sonra da bizimkine diyeceğiz çağır kız arkadaşını tanışalım diye! Bir de bakmışsın hepiniz aynı gün evleniyorsunuz, hatta biz de beraber! Aynı filmlerdeki gibi!”

Gülümsedi Duygu, sahiden genç bir kız gibi olmuştu Pınar anne Yüksel bey ile yeniden  kavuştuklarından beri, “Ne harika olur!” dedi o da büyük bir sevinçle, bütün akşam bir film sahnesi canlandırdılar gözlerinde hepsinin olduğu.

Murat, Duygu’nun ailesi ile tanışmak için davet etmesi üzerine heyecanlanmıştı çok.

“Beni beğenirler mi dersin?” dedi endişeyle,

“Evet elbette beğenecekler. Şey onlar aslında benim gerçek annem bve babam değiller, Seninle çok konuşacak fırsatımız olmadı ama!”

Murat, Duygu’nun yüzüne baktı gülümseyerek, “Merak  etme benim de aile hikayem oldukça karışık. Sen ailem dedikten sonra kim oldukları benim için önemli değil. Seni seven herkesi seviyorum!”

“Sen harika bir adamsın gerçekten, İyi ki benim karşıma çıktın!” diyerek sarıldı Murat’ın boynuna Duygu.

“Şey aslında ben de sana evlenme teklif etmek için fırsat kolluyordum diyerek cebindeki yüzüğü çıkardı Murat. Bizimkiler de beni sıkıştırıyorlar artık. Bir an önce evlenmezsen bana birini bulacaklar!”

“Murat!” diyerek parmağını uzattı Duygu ona, “Şimdi öleceğim heyecandan!”

“Benimle evlenir misin Duygu?”

“Evet!”

Nuray ve Pınar anne çok heyecanlanmışlardı Duygu onlara bu anı anlatırken.

“E oldu olacak seni istesin o akşam!” dedi Nuray heyecanla.

“A olmaz istemeye ailesiyle gelecek!” dedi Pınar anne ciddileşip, “Her şey usulune uygun olsun istiyorum!”

Hepsi birden kıkırdadılar Pınar annenin nasıl bir kaynana olacağını konuşup güldüler.

Bir kaç gün sonra Murat gelebileceğini haber verdi yemeğe. Yüksel bey o kadar ciddiye almıştı ki konuyu, oğlu evden çıkar çıkmaz takım elbisesini giyip geldi Pınar hanımlara. Aslında ona da gelmesi için ısrar etti ama o da çok önemli bir işi olduğunu söyleyip çıktı erkenden. Kılığına kıyafetine bakılırsa o da sevgili ile buluşmaya gidiyordu.

Pınar hanım müstakbel damadını en iyi şekilde ağırlamak için sabahtan beri mutfaktaydı.

“Daha oğlumu ağırlamadım böyle, seninkine kısmetmiş! O da artık bizim oğlumuz olacak ne de olsa!” dedi Duygu’ya mutlulukla gülümseyerek onu evde hiç bir işe karıştırmadı bütün gün, “Git saçını başını yaptır sen! Çok istiyorsan bir de toz al!” dedi ve gönderdi evden.

Nuray o gider gitmez ara bana her şeyi anlat diye tembihledi uzun uzun. Duygu kuaförden çıkış ona uğradı.

“Gelinliğini de ben dikeceğim ona göre itiraz istemem!” diyerek uğurladı arkadaşını Nuray evine.

Hepsi birden hazır ve nazır beklerlerken çaldı kapı, önde Pınar hanım ile Yüksel bey, arkalarında Duygu gittiler kapıya.

“Aa!” dedi Pınar hanım kapıyı açınca şaşkın şaşkın, “Ya Yüksel bak oğlumuz da gelmeye karar vermiş!”

Murat kapı açılıp karşısında anne ve babasını görünce şoka girmiş duruyordu öylece. Yüksel bey oğlunun elindeki çiçek ve çikolatayı farkedince dürttü Pınar hanımı. Bu arada Duygu Pınar hanımın “oğlumuz” dediğini yanlış anladığını sandı önce. Sonra adının Murat oldığunu hatırladı. Otuz saniye herkes yaşadığı şokun etkisinde kaldı öylece.

“Pınar anne! Baba! Siz! Duygunun ailesi siz misiniz?” dedi Murat sonunda  ilk konuşan olup.

“Sen onların oğlu musun?” dedi Duygu bu sefer.

“Sevdiğin kız Duygu mu?” dediler Pınar hanım ve Yüksel bey.

Gecenin sonunda keyfli bir yemek yenmiş olayların bu noktaya nasıl geldiği konuşulup uzun uzun kahkahalar atılmıştı. Duygu duramayıp, Nuray’ı da aramış o da bu aile masasına ve neşeli yemeğe dahil olmuştu. Ne de olsa başından beri hikayenin içindeydi ve onun diktiği elbise ile başlamıştı her şey.

Yıllar sonra mutlu kocaman bir aile oldular yeniden. Pınar hanım ve Yüksel bey çocuklarından ölene dek ayrılmadılar. Torunlarına da baktılar. Nuray’da iki yıl sonra evlendi onun da bir kızı oldu.

Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine, bir mutlu sona daha eriştik hep birlikte…

SON

 

Gece perisi – Bölüm 10’ için 6 yanıt

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s