Ben acıdan güçlüyüm! – Bölüm 16

Kapıyı çekip çıktı evden, anahtarı emlakçıya bıraktıktan sonra, bir otobüse binip, doğduğu eve gitti yeniden. Evin bahçe kapısındaki sarmaşıklar temizlenmişti ve kilitli değildi. Ev tadilattan geçirilmiş ve tıpkı çocukluğunda olduğu gibi görünüyordu şimdi. Bahçe de düzenleme yapılmış, yeni ekilmiş çimenler minicik yeşil uçlar vermişlerdi. O kadar güzel olmuştu ki, o sonlara tanıklık eden ev gitmiş,… Read More Ben acıdan güçlüyüm! – Bölüm 16

Kalenin son tuğlası düşmeden.. “İZ”leri takip edin sevgili yöneticiler

“Adam yorgun argın tamamladıkları günün ardından geldikleri durakta, elindeki kartını cihazdan okutarak, karısına “Sen bin git, ben yarım saat oyalanır, süre dolunca biner gelirim” dedi. Kadın eşiyle birlikte çıktıkları işlerinden birlikte binip, evlerine gidemiyor olmalarını anlamlandıramıyor olsa da, biliyordu ki, şehrin yönetiminin aldığı karar buydu. Toplu ulaşımda kullanılan kartları iki kişi aynı anda kullanamıyordu, aradan… Read More Kalenin son tuğlası düşmeden.. “İZ”leri takip edin sevgili yöneticiler

Parkta bir sabah

Gözlerini kapatmış bankta öylece oturan kadına bakıyordu dakikalardır. Yüzünde herhangi bir ifade yoktu. Sanki zamanın içinden çıkmış ve bulunduğu anda donup kalmış bir heykele benziyordu. İlk bakışta gözlerini uzakta bir noktaya sabitlemiş  gibi dursa da, bulunduğu yerden gözlerinin kapalı olduğunu seçebiliyordu. Gölgesinde oturduğu ağacın rüzgarda savrulup dökülen yapraklarına inat kıpırtısızdı. İşe gitmeden önce bir sigara… Read More Parkta bir sabah