Bir gün Tanrı umut dağıtmak için bir gün planlıyormuş yeryüzüne

Güneşin son demlerini yaşadığı bir günün sonu geldiğinde

Öyle olsun istemiş ki

Gönülden dileyen her kişinin yerine gelsin dileği

Hem mutsuzlar sevinsin,

Hem umut dolular, umudu kesmesin

Sonunda öyle bir umut günü çıkmış ki ortaya

Tanrı bile şaşırmış kendi eserine

Sonra düşünmüş Tanrı

Her kişiye aynı gün verirse bu mutluluğu

Kimse kendi umudunu paylaşamaz bir diğeriyle

Herkes kendi mutluluğuna kapılır

Unutur can dostunun sevincini paylaşmayı

E bu durumda umudu yerine gelen ademoğlu

Hem yalnız kalabilir, hem mutsuz olabilir

E bir tane daha yaratsa aynı günden
Yeryüzündeki her insana yetecek günü bulamaz

Buna her ademoğlunun ömrü bile dayanmaz..

O zaman her birine ayrı bir gün vereyim demiş

Demiş ama, o heves ve heyacanla yarattığı Umut gününü

İlk kime vereceğine karar verememiş.

Yeryüzünde yaşayan üç küçük kardeş varmış

Her gece yatmadan Tanrı’ya umutlarını anlatırlarmış

Ama sabırsız yürekleri dileklerin gerçekleşmesini bekleyemediğinden

Günler geçtikçe üzülür ağlaşırlarmış

Tanrı bizi duymuyor herhalde diye içlenir dururlarmış

Sonra yeniden sarılıp umuda

Soğuk dünyalarında yeni sıcaklıklar yaratırlarmış

Oysa Tanrı bu küçük yürekleri duyarmış duymasına da

Yaşanacakların sırası gelmediğinden beklermiş

Kardeşlerin en büyüğü bir gece yatmadan önce

“Artık Tanrı’dan bir dileğim olmayacak” demiş

Diğer iki kardeşi inanamasa da söylediklerine

Diyecek bir şey bulamamışlar.

O gece en büyük kardeş dilek dilemeden uyumuş

O uyuduktan sonra diğer iki kardeş Tanrı’ya seslenmişler

“Tanrım büyük kardeşimizin kusuruna bakma,

Sakın onu inançsız sanıp da cezalandırma

O hepimizden daha çok çekti

Senin bizi duyduğundan şüphe etti

Oysa biz sana inanıyoruz

Bu gece senden sadece ona umudunu geri vermeni diliyoruz”

Demişler ve uyumuşlar

İşte o gece de Tanrı’nın umut günü hediyesini kime vereceğini aradığı günmüş

Çocukların yakarışlarını duymuş ve kararını vermiş

Bu üç küçük çocuk bir yetimhanenin bir odasında yaşıyorlar

Birbirlerinden ayrılmamak içinde hiçbir aileyi kabul etmiyorlarmış

Yetimhanenin yakınında yaşayan bir karı koca o gece Tanrı’dan

Yuvalarına neşe katacak bir küçük yavru diliyorlarmış

Ne yaptılarsa bir türlü çocukları olmayan bu aile

Sonunda kendileri gibi bir aile hayatından yoksun

Bir küçük çocuğu sahiplenmeye karar vermişler

Ve o gece Tanrı’dan kendilerine bir çocuk bulması için dua etmişler

O gece Tanrı bu dilekleri dinlemiş ve kararını uygulamaya girişmiş

Ertesi sabah kapılarında bir mektup bulan aile

Kimden geldiğini bilmedikleri mektupla yetimhanenin yolunu tutmuş

Yetimhanenin sahibi öncelikle büyük kardeş ve ardından iki küçük kardeşten söz etmiş

Çocuk isteyen karı koca

Her biri birbirinden güzel üç kardeşi görünce çok sevmişler

Hemen o gün işlemleri halledip üçü ile  birlikte yuvalarına dönmüşler

Üç küçük kardeşin o mutlu yuvada çok mutlu bir ömürleri olmuş

O günden beridir Tanrı her kişinin umut gününde

Önce yürekten ne istediğini dinlemiş ve hediyesini öyle vermiş.

Sizin umut gününüz de neden bu gün olmasın…

Herkese tüm sevdikleriyle mutlu, umutlu, sağlık, bereket, bolluk dolu bir 2019 yılı dilerim. Yüreğinizdeki tüm güzellikler gerçek olsun ve sizleri bulsun.

 

1 Ocak 2019 Salı gününden itibaren yeni hikayelerimizle kaldığımız yerden devam ediyoruz.